CKarakilic.com
Current View

Münâkehât (Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler)

Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 0 Münâkehât (Nikâh akdi mes’ elelerine âit hu kümler) Y a z a n Ömer Nasûhi Bilmen Ö z e t o l a r a k s a d e l e ş t i r e n A Celâleddin Karakılıç 2015 Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 1 Münâkehât (Nikâh akdi mes’ elelerine âit hu kümler) Y a z a n Ömer Nasûhi Bilmen Ö z e t o l a r a k s a d e l e ş t i r e n A Celâleddin Karakılıç 2015 Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 2  Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 3 ْ س ِ ب ِ م ي ِ ح � ر لا ِ ن َ ْ حْ � ر لا ِ لله ا ِ م Bi’smi’llâhi’r - Rahmâni’r - Rahîm Münâkehât (Nikâh akdi mes’ elelerine âit hu kümler) B İ R İ N C İ B Ö L Ü M Nikâh ve Nikâha âit hukümler N işanlanma Evlenmek talebi üzerine verilen söz ile bu husûsda yapılan ba’zı merâsime nişanlanma denir Bir kadının nikâhına tâlib olmaya “Hıtbe” , evlenmeyi taleb eden erkeğe “Hâtib” , evlenmesi istenilen kadına da “ Mahtûbe” denir Nişanlanma merâsimi, nikâ h akdine bir başlangıçdır Fakat nikâhdan ma’dûd değildir Bunun için yalnız nişanlanmak ile veyâ izdivaç va’di ile, nikâh ve nikâh hukümleri sâbit olmaz ve iki tarafdan hiçbirisi nikâh akdini yapmaya veyâ izdivaç va’dini yerine getirmeye mecbûr tutulamaz Çünkü nikâh, ancak îcâb ve kabûl ile yapılır Halbuki bir erkek ile bir kadının biribirlerine yüzük, çarşaf ve elbîse gibi ba’zı eşyâlar vererek namzetlik merâsimini yapmaları, böyle bir îcâb ve kabûl mâhiyetinde değildir Bu bakımdan yalnız nişanlanmak i le veyâ izdivaç va’di ile nikâh yapılmış olmaz Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 4 Bunun için nişanlanan bu namzetler arasında tevârüs ( mirâsa konma ) ve hurmet - i müsâhare de tahakkuk etmiş olmaz Bu bakımdan bir erkek ile evlenme va’dinde bulunan bir kadın, o nişanı bozup başka bir erkek ile evlenebilir Bunun için nişanlanan bu namzetler isterlerse istedikleri zaman biribirlerinden ayrılabilirler ve başkaları ile nişanlanıp evlenebilirler Nişanlanmaya dâir ba’zı mes’eleler 1 - Söz kesildikden ya’nî istikbâlde evlenmelerini kararlaştırdıkdan sonra iki tarafdan birisi, nikâh yapmakdan vaz geçerse veyâ nikâh akdinden evvel vefât ederse, hâtibin, mehre sayılmak üzere mahtûbesine vermiş olduğu şey’ler, mevcûd ise aynen, telef olmuş ise bedelen geri alınabilir Verilen eşyâlar kul lanılmış ise yine aynı alınıp bedeli alınmaz Hâtibin vefâtı hâlinde geri alma bedeli vârislerine intikâl eder Mahtûbenin vefâtı hâlinde ise yedinde bulunan mehir terikesinden alınır Çünkü bu mehri vermekteki maksat hâsıl olmadığından, bunun geri alınmas ı veyâ tazmin etdirilmesi bir hak taşkil eder Faka mehir hâricinde olarak iki tarafın biribirlerine vermiş oldu 2 kları hediyyeler, hibe ahkâmına tâbi’ olup vefât vukûunda geri alınmazlar Fakat evlenmeye muvâfakatden vaz geçilirse, bu hâlde, - rücû ' mânial arından bir şey' yoksa - istenilirse geri alınabilir 2 - Bir kimse namzedi olan kadına, nişan nâmına bir miktâr eşyâ hediyye etse ve bundan sonra da nikâh akdinden vaz geçilse, bu halde bu eşyâlar mevcûd ise geri alınabilir Kadın da bunlara mukâbil olarak g önderdiği eşyâları, mevcûd ise geri alabilir Fakat bu namzetlerin biribirine hediyye olarak Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 5 verdikleri eşyâlar, herhangi bir sûretde helâk olmuş olursa veyâ mülkünden çıkarsa geri alınmaz ve rücû’ hakkı kalmaz 3 - Bir kızı, nikâhdan sonra zevcine teslim et mek için, ebeveyninden veyâ akrabâsından birinin, ağırlık vesâire namları ile alacakları şey’ler, rüşvet mâhiyetindedir Bunun için erkek vermiş olduğu şey’leri mevcûd ise aynen, değilse bedelini geri alabilir Aynı şekilde bir kadın da kendisini veyâ kızı nı tezevvüç etmesi için bir erkeğe verdiği şey’leri, tezevvüçden sonra geri alabilir Fakat nikâh işinin yapılması için çalışan kimseye, ücret olarak verilen şey’ler geri alınmaz Çünkü bu bir hizmet bedelidir 4 - Hâtibin, mahtûbesini nikâhdan evvel görmesi câizdir Fakat bunun telezzüz kasdinden ve fitne ihtimâlinden uzak olması şartdır Bu halde hâtib mahtûbesini görebilir, el ve yüzüne bakabilir 5 - Nikâh akdi esnâsında bir hutbe i’râd edilmesi ya’nî hamd ve senâ’yı, salât ve selâm’ı hâvi ve nikâhın fazîletlerine dâir ba’zı âyet - i celîle ’ leri ve hadîs - i şerîf ’ leri muhtevî bir hutbenin okunması, bundan sonra nikâh akdinin yapılması mendûb’ dur Nikâh akdi yapıldıkdan sonra iki tarafı tebrîk etmek ve haklarında münâsib duâlarda bulunmak da mendûb’ dur 6 - Hıtbe ’nin gizlenmesi, nikâh ’ın i’lân edilmesi müstahsen ’dir Nikâh yapılmasından dolayı, her evlenen erkeğin az olsun , çok olsun bir velîme ziyâfeti ( düğün ziyâfeti ) vermesi mendûb ’dur 7 - Nikâh akdinin bir vesîkaya yazılması lâzımdır Çünkü İslâm Huk ûku’nda ba’zı şer’î muâmeleleri , herhengi bir inkâr vukûundan korumak için birer vesîkaya rabd edilmesi Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 6 müstahsen ’dir Nikâh muâmelesi de bu nev’îden bir akid olduğu için bir vesîkaya rabd edilmesi iyidir Çünkü bunun ferdî ve ictimâî faydaları çok büyükdü r Nikâh’ın ta’rîfi ve mâhiyeti Nikâh, evlenmek, bir kadını nikâh denilen b ir akid ile almak demekdir Hanefî fukâhâ’sı nikâhı şöyle ta’rîf etmişlerdir: “Nikâh, öyle bir akiddir ki kasden mülk - i mut'a 'yı ifâde eder” Bu akid ile bir aile teşekkül eder ve bu aileyi meydana getiren bir erkek ile bir kadın arasında bir takım haklar teessüs eder ve bunların biribirlerinden meşrû’ sûretde istifâdeleri câiz olur Burada kasden kaydı ile teserrî’den , yani câriye edinmekden sakınılmışdır Çünkü teserr î suretinde, asıl maksat, mülk - i rakabe’dir Mül k - i mut’a ise bunun zımnında husûle gelir Halbuki nikâh sû retinde asıl maksat mülk - i rakabe değildir Bir kimse nikâh ile zevcesinin nefsine mâlik olamaz Bunun için nikâhdan a sıl maksat, mülk - i mut’a’nın husûlüdür Mut’ a kelimesi, lügatde, mutlaka istifâde olunacak şey’, kifâyet miktârı azık ve bir kimseyi fâidelendirmek ma’nâlarını ifâde eder İstılâhda ise, bir erkeğin, boşadığı karısına vereceği üç veyâ beş parça elbîseden ibâretdir ki üç parça olduğuna göre bir baş ö rtüsü, bir gömlek ve bir de çarşafdır Beş parça olduğuna göre ise yukarıdakilere bir entâri ile başka bir elbîse daha ilâve edilir Erkek isterse bunların aynılarını, isterse kıymetlerini vermekde serbestdir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 7 Bununla berâber erkek, zevcesinin hıll - i nazar ve hıll - i mukâranet gibi menfaatlerinden istifâde etmeye müstehakdır Bu bakımdan bu istihkâka “Mülk - i mut’a” denilmişdir Bunun mukâbili mülk - i rakabe’ dir Bu iki nev’î mülk arasında umûmî ve husûsî kı sımlar vardır Bunun için Mülk - i rakabe, mülk - i mut’ a’yı îcâb eder Fakat mülk - i mut’a, mülk - i rakabeyi îcâb etmez Meselâ bir kimse bir câriye satın alsa onun rakabe sine ya’nî zâtına mâlik olacağı gibi menfaatlerine de mâlik olur Fakat bir kadınla evlense, onun mülk - i mut’asına ya’nî yalnız ba’zı menfaatlerine mâlik olur, rakabesine mâlik olamaz Bu bakımdan nikâh yalnız mülk - i mut’ayı ifade eder Nikâh lâfzı, lügatde, zam, cem, tedâhül (biribiri içine girme), evlenme, vetiy (cinsî mukârenet) gibi bir çok ma’nâlara gel ir Nikâh lâfzının bu ma’nâlarda isti’mâli hakkında bir çok rivâyetler vardır Bunlardan Hanefî fukahâ’sının ekseriyyetinin kâil olduklan ma’nâ şudur: “Nikâh, vetiy ma’nâsında hakîkât, akid ma’nâsında ise mecâzdır Bun un için nikâh kasden mülk - i mut 'ayı i fâde eder” Nikâhın ruknü Nikâhın ruknü ( farzı ), îcâb ve kabûl ’dür Îcâb diye, nikâhı vücûde getirmek için ilk evvel söylenilen söze denir ki nikâh onunla isbâta başlanılmış olur Kabûl diye de, nikâhın yapılması için sonradan söylenilen söze denir ki nikâh onunla tamamlanmış olur Meselâ, nikâhda, erkeğin kadına karşı “Seni tezevvec etdim” demesi îcâb, bundan sonra da kadının erkeğe karşı “Ben de nefsimi sana tezvîc etdim” demesi de kabûl ’ dür Bunun aksine olarak evvelâ kadının “Ben nefsimi sana tezvîc etdim” sözü îcâb, bundan sonra da erkeğin “Ben de seni tezevvüc etdim ” sözü Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 8 kabûl ’ dür Bu îcâb ve kabûl sözleri, beldelerin örf ve âdetlerine göre değişebilir îcâb ve kabûl olmadan nikâh akdi yapılamaz Nikâh ancak îcâb ve kabûl ile yapılır Nikâh, nikâ h yapılan meclisde ve şâhidlerin huzûrunda iki tarafın ya’nî hâtib ile mahtûbe ’ nin veyâ velîsinin veyâ vekillerinin îcâb ve kabûlü ile akd olunur Bu akid, şartlarını câmi’ olunca, artık bundan rücû’ etmek sahîh olmaz Şâhidsiz yapılan bir nikâh akdi mu’te ber değildir Aynı zamanda nikâh meclisinin bulunması da şartdır Bunun için Nikâh meclisi olmayınca nikâh, akd edilmiş olmaz Buradaki meclisden murat, nikâh akdinin yapılması için toplanılan yer kasd olunmaktadır Bunun için bir yerde toplanılmadan nikâh akdi yapılmış olmaz 1 Nikâhın sıhhatinin şartlan Bir nikâhın sahîh ve nâfiz olarak akd edilmiş olabilmesi için, akid ânında şu şartların mevcûd olması lâzımdır 1 - Evlenecek kimselerin “Mevânî - i nikâh : Nikâha mâni’ olan haller ” denilen şey’lerden hâlî olmaları şartdır Aksi takdirde nikâh sahîh olmaz Meselâ, aralarında neseb, süt veyâ müsâharet sebeblerinden biri ile hurmet ( haramlık ) bulunan bir erkek ile bir kadının evlenmesi câiz değildir 2 - Nikâh akdini yapan iki tarafın, e hliyeti hâiz olmaları ya’nî âkil, baliğ ve mümeyyiz bulunmaları şartdır Bunun için mecnûnun, gayr - i mümeyyiz bir çocuğun yapacağı bir nikâh akdi sahih olmaz Fakat karı ile kocanın âkil, bâliğ ve mümeyyiz olmalan şart değildir Bunlann nikâhları velîleri tarafından yapılabilir 1 - Nikâhm ruknü, îcâb ve kabûl ve nikâh meclisinin muhtelif halleri hakkında bak: Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 14 - 22 Ömer Nasûhi Bilmen Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 9 3 - Kendi nefisleri için nikâh akdi yapan şahısların, nikâhlarının nâfiz olabilmesi için hür, âkil ve bâliğ olmaları şartdır Aksi takdirde velîlerinin bulunması lâzımdır 4 - Nikâh akdi, kinâî lâfızlardan birisi ile, meselâ bey’ ve hibe gibi lâfızlar ile akd edildiği zaman, nikâh akdini yapanların bunların ma’nâsını bilmeleri ya’nî bunlarla nikâh akd edildiğini bilmeleri şartdır Fakat sarîh lâfızlar ile akd edilirse bunların ma’nâsını âkidlerin bilmesi şart değildir Yalnız bu lâfızlar ile nikâh yapıldığını bilmeleri kâfidir Meselâ, “Tezevvüc etdim”, “N ikâhı kabûl etdim ”, denilmesi gibi 5 - Nikâh akdini, akd edenlerin her bi rinin sözünü diğerinin işitmesi şartdır Çünkü bunların nikâha muvâfakatleri bu sûretle tahakkuk eder 6 - Nikâhda, kabûlün îcâba hiç olmazsa zımnen muvâfakat etmesi şartdır Eğer kabûl, îcâba muvâfık olmazsa, nikâh akd edilmiş olmaz Meselâ, bir kadın erkeğe “ Nefsimi şu kadar mehr ile sana tezvîc etdim” dese ve erkek de buna karşılık “ Nikâhı k abûl etdim , fakat mehri kabûl etmem ” dese, nikâh yapılmış olmaz Fakat mehir husûsunda sükût ederek nikâhı kabûl ederse, bu hâlde nikâh akd edilmiş olur Çünkü burada zımnen bir muvâfakat vardır 7 - Nikâh akdi ânında, mükellef ya’nî âkil, bâliğ, hür ve diğe r şer’î vasıfları hâiz iki şâhidin hâzır bulunması şartdır Bunun için kölelerin, mecnûnların, bunakların ve çocukların şehâdetleri ile nikâh akd edilmiş olmaz a - Nikâh husûsunda hâtib ile mahtûbe ’ nin usûl ve fürûu da şâhid olabilirler Fakat ileride vukû' bulacak bir da’vâda şehâdetleri mu'teber olmaz Not: Akid zamânında şâhidlerin bulunması, nikâhın Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 10 aleniyyetine ve teessüs edecek aile hayâtının meşrû' bir sûretde meydana geldiğini göstermek içindir Yo k sa nikâhı veyâ tesmiye edilen mehri isbât için değil dir b - Nikâhda, nisâbı şehâdet, iki erkek veyâ bir erkek ile iki kadındır Binâen - aleyh yalnız bir erkeğin veyâ yalnız iki veyâ daha ziyâde kadınların şehâdeti ile nikâh akdi yapılamaz 8 - Şâhi dlenn îcâb ve kabûl ânında hâzır bulunmaları şartdır Bunun için şâhidler olmadan yapılan bir nikâh muâmelesi, bi’l - âhare şâhidlere haber verilse, böyle bir nikâh akdi sahîh ve câiz olmaz Ancak şâhidlerin huzûrunda nikâh akdi yenilenirse o zaman sahîh ve câiz olur Yalnız bir şâhidin huzûrunda yapılan bir nikâh akdi d e sahîh ve câiz olmaz 9 - Şâhidlerin, nikâh akdini anlamaları ve bilmeleri şartdır Bunun için iki tarafın lisânını anlayamayan şâhidlerin huzûrunda yapılan bir nikâh akdi, yapılmış olmaz Yeniden iki tarafın lisânını anlayan şâhidlerin huzûrunda yapılması lâzım gelir Aksi takdirde câiz olma z 10 - Nikâh akdi ânında, iki tarafın îcâb ve kabûlünü şâhidlerin hep berâber işitmeleri şartdır Bunun için sağır kimseler huzûrunda yapılan bir nikâh akdi mün'akid olmaz Şâhidlerden biri işitse ve biri de işitmese yine akid yapılmış olmaz Fakat dilsiz ( ) kimselerin huzûrunda yapılan bir nikâh akdi sahîh olur Eğer nikâh akdini anlıyorlarsa 11 - Gâib hakkında, mektûb ile nikâh akdi yapıldığı zaman, mektûbun münderecâtını şâhidlerin işitmeleri ve buna muttali’ olmaları şartdır 12 - Zevc ile zevcenin ma’lûm olmaları ş artdır Bu ma’lûmiyyet ya işâretle veyâ tesmiye ile olur İşâretl e Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 11 olduğuna göre, nikâh olunacak kadın meclisde hâzır ise kendisine işâret edilir Bununla berâ ber şâhidlerin kadının yüzünü görmeleri veyâ adı ile, b aba ve dedesinin zikr edi lmesi i htiyâten lâzımdır Tesmiye olduğuna göre de, yalnız ismini zikr edilir ki bu halde de karâbet veyâ sihriyyet gibi bir hâlin bulunmadığını, şâhidlerin bilmesi lâzımdır a - Nikâh edilecek kadı n bir odada bulunursa, kendisine has mekânın ma’lûm olduğu k âfî olup tesmiye lâ zım gelmez Meselâ bir kimse, şâ hitler hâzır ve iki tarafın sözlerini işitecek bir halde bulundukları zaman “Şu odadaki kadını t ezevviic etdim” deyip o kadın da kabûl etse, bu vaziyetde kadın, o odada yalnız ise nikâh câiz olur Eğer yan ında bir başkası da varsa o zaman nikâh câiz olmaz Çünkü sözü kimin söylediğinde şüphe edilir b - Bir kimse, nikâh meclisinde hâzır olmayan iki kızından meselâ büyüğünü tezvîc edecek yerde, îcâb ânında küçük kızının ismini zikr etse, nikâh bu küçük kız hak kında yapılmış olur Çünkü gâib hakkında nikâh yapılabilir Fakat yanlışlıkla büyük kızım dediği halde küçük kızının adını zikr etse, nikâh, hiç birisi hakkında yapılmış olmaz Çünkü bu isimde büyük kızı yokdur Bu husûsda o kimsenin niyetine i’tibâr olunm az c - İki kızı bulunan bir kimse, bunlardan birini tasrîh etmeksizin “kı zımı tezvîc etdim ” dese nikâh akd edilmiş olmaz Fakat bunlardan biri şer’î mâ nialardan hâlî olmazsa nikâh sahîh olur ve akd edilmiş bulunur d - Velî veyâ vekil, nikâhı yapılacak kadının ismini yanlış olarak söylerse, bu halde, menkûhe meclisde hâzır olup kendisine işâret edilmiş ise nikâh sahîh olur Fakat meclisde hâzır değilse nikâh sahîh olmaz Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 12 e - Bir kimse, âkil, b â liğ ve meclisde hâzır bulunan kızının birini nikâh etse, bu hal de kendisi şâhid sır asında bulunmuş olup akde , bi’z - zât o kız mübâşeret etmiş sayılır Bunun için o meclisde başka bir erkek veyâ iki kadın daha bulunursa, nisâb - ı şehâdet hâsıl olmuş olduğundan nikâh akdi yapılmış olur ve sahîh bulunur Fakat kız meclis de bulunmazsa veyâ âkil ve bâliğ olmamış olursa, o kimse (ya’nî babası veyâ vekî li veyâ velîsi) şâhid sırasında bulunmuş olmaz ve nikâh da sahîh olmaz 13 - Nikâh - ı mevkûf ’ da, akid ânında şehâdet şart olup hîn - i icâzetde şart değildir Bunun için nikah, iki tarafın birinin icazetine mevkuf olarak şâhidsiz akd edilse câiz olmaz Bi’l - âhare bu akde şâhidler huzurunda icâzet verilse yine câiz olmaz Not: Nefsi için nikâh akdini yapmaya ehliyeti olan her şahsın, nikâhda, şehâdete de selâhıyyeti vardır Bunun için şâhidlerin fâsık veyâ a’mâ olmaları şehâdetlerine mâni’ değildir Fakat şâhidlerin âdil kimselerden olması mendûbdur 14 - Müslümân bir kadının nikâhında, şâhidlerin de Müslümân olmaları şartdır Buna mukâbil nikâh yapılan bir kadın gayr - i Müslim ise, şâhidlerinin de gayr - i Müslim olması lâzımdır Not : Nikâhların gizli yapılmaları (şâhidsiz olarak yapılmaları) bir hadîs - i şerîfle men edilmişdir Fakat iki şâhid bulunursa o zaman gizli yapılmış olmaz Aleni bir sûretde yapılmış olur Çünkü iki kişiyi aşan bir sır, sır olmakdan çıkar Bununla berâber nikâhın daha ziyâde alenî olması mendûbdur Bunun için Hanefıyye’ye göre nikâh akdi yapılırken şâhidlerin hâzır bulunması şartdır Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 13 Nikâhın nev’îleri Nikâhlar, vasıflarının ve şartlarının mevcûd olup olmaması i’ tibâriyle Sahîh, Fâsid ve Bâtıl olmak üzere üç nev’îdirler: 1 - Sahîh nikâh Sıhhat şartlarını tamâmen câmi’ olan bir nikâhdır ki böyle nikâhlar, sahîh ve nâfiz olarak akd edilmiş olur Meselâ, âkil ve bâliğ olan bir erkeğin, âkil ve bâliğ olan bir kadınla, n ikâh mânialarından berî oldukları halde yaptıkları nikâh akdi gibi 2 - Fâsid nikâh Sıhhat şartlarını câmi’ olmayan nikâhlardır Meselâ şâhidsiz akd edilen nikâh gibi Bunlar şunlardır: Nikâh - ı nâfiz : Sıhhat şartlarını tamâmen câmi’ olup hiçbir kimsenin icâzetine mevkûf bulunmayan bir nikâhdır Lâzım ve gayr - i lâzım kısımlarına ayrılır Nikâh - ı lâzım: Hem nâfiz olup hem de fesih ihtimâlinden uzak olan bir nikâhdır Nikâh - ı gayr - i lâzım: Nâfiz olmakla berâber fesih edilmesi mümkün olan bir nikâhdır ki muhayyer olan taraf, bunu fesh edebilir Nikâh - ı gayr - i nâfiz : Sıhhat şartlarını câmi’ olmakla berâber nikâh sâhibinin veyâ velîsinin icâzetine mevkûf bulunan bir nikâhdır Buna “Nikâh - ı mevkuf” da denir a - Şâhidsiz olarak akd edilen nikâhlar fâsiddir b - N ikâda cemleri câiz olmayan iki kadından birisi ile evlenmiş bulunan bir şahsın, diğeri ile yapacağı nikâh fâsiddir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 14 c - Başkasının zevcesi ile bilmeksizin yapılan nikâh fâsiddir Meselâ, bir kadının kocası gâib olsa ve bunun da ölüm haberinin gelmesi üzerine iddet müddeti hitâmında başka bir erkekle evlense ve bundan sonra da gâib kocası çıkıp gelse bu halde ikinci nikâh fâsid olur d - Bir kimsenin üç talak ile boşadığı kadınla, tahlîlden evvel yapacağı nikâh fâsiddir e - Bir kimsenin kendi mahremlerinden biri ile bilerek veyâ bilmeyerek yapacağı nikâh fâsiddir f - Nikâh - ı muvakkat (ya’nî muayyen bir zaman için veyâ mechûl bir müddet ile mukayyed olarak yapılan nikâh) fâsiddir Meselâ, bir kimse bir kadına şâhidler huzûrunda “Seni şu kadar mehir mukâbilinde bir a y müddetle tezevvüc etdim” dese veyâ “Seni şu kadar mehir ile bir müddet için nikâh eyledim ” dese ve kadın da kabûl etse, bu nikâh fâsid olur Sahîh olmaz Burada bu tevkîdin lâfzen olması lâzımdır Tevkîd lâfzen olmaz ve niyetde bulunursa nikâh sahîh olu r 3 - Bâtıl nikâhlar Üzerine aslâ nikâh hukümleri terettüb etmeyen nikâhlardır Başkasının zevcesi ile bilerek evlenmek gibi Bunlar da şunlardır: a - Nikâh - ı mut’a M ut’a, temettû’ (fâidelendirmek) veyâ istimta’ (fâidelenmek ) gibi bir ta’bîr ile bir müddet iç in yapılan nikâh, bâtıldır Meselâ bir kimse, şer’î mânialardan hâli olan bir kadına “ Şu kadar miktar bir para veyâ mal mukâbilinde şu kadar müddet seninle temettû ’ edeyim” veyâ “Şu kadar para mukâbilinde bir müddet beni mut'alandır” veyâ müddet zikr etmed en “Şu kadar para Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 15 mukâbilinde seninle istimta ’ edeyim ” dese ve kadın da kabûl etse, bu nikâh bâtıl olur Ba’zıları nikâh - ı muvakkati, nikâh - ı mut’anın efrâdından saymışlardır Fakat aralarında ba’zı farklar vardır Nikâh - ı muvakkat, şâhidlerin huzûrunda, muayyen bir müddet için, tezvîc, tezevvec ve emsâli gibi ta’bîrler ile yapılır Halbuki nikâh - ı mut’ada, mut’a, temettû’ ve istimta’ gibi ta’bîrler kullanılır ve bu nev’î nik âhda müddetin zikri ve şâhidlerin huzûru bahis mevzûu değildir Bu bakımdan aralar ındaki başlıca fark bunlardan ibâretdir Nikâh - ı mut’a , bütün ulemâ ’ tarafından bâtıl sayılmışdır Bunun hurmetinde İcmâ’ - i ümmet vardır Nikâh - ı mut’anın, Hazreti Muhammed aleyhi's - selâm tarafından haram kılındığına dâir olan haberler mütevâtirdir Fakat bu tahrîmin ne zaman yapılmış olduğunda ihtilâf vardır Bu tahrîmin Hayber fethinde, Mekke fethinde, Tebük gazvesinde, Vedâ’ haccında, Umretü’l - kazâ’da veyâ Evtas vak’asında vâki’ olduğun u söyleyenler varsa da en kuvvetlisi Hayber fethindedir b - Müslümân bir kadının , gayr - i Müslim bir erkek ile izdivâcı bâtıldır Hattâ nikâhdan sonra erkek Müslümân olsa yine bu nikâh bâtıl olup aralarını ayırmak l âzım gelir Müslümân oldukdan sonra da yeni den nikâh yapılır Böyle bir nikâhın memnûıyyeti Kur’ân, Hadîs ve İcmâ’ - i ümmet ile sâbitdir Bir Hadîs - i şerîfde “Biz Ehl - i kitâb’m kadınları ile evlenebiliriz, fakat onlar bizim kadınlarımız ile evlenemezler” buyurulmuşdur Sahîh nikâhların hukümleri Bir nikâh sahîh ve nâfiz bir sûretde akd edilince, üzerine bir kısım hukümler terettüb eder ki başlıcaları şunlardır: Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 16 1 - Nikâh, akd edildiği andan i’tibâren zevciyyet sâbit olur ve zevc ile zevceden her birinin diğeri ile intifâ’ (fâidelenme) ve istimtâ’ı (mut ’ alanması, fâidelenmesi) helâl olur 2 - Zevcenin zâtına âit menfaatleri, zevcine geçer (inhisâr eder) ve zevcine âit olur Ya’nî bu husûsda intifâ’ ve istimta’ hakkı yalnız zevcine âit olmuş olur Ondan başkasına âit olamaz Çünkü nikâhdan hâsıl olan maksatl ar bu sûretle meydana gelir Mehir ve nafaka vermek de bu hakka tekâbül eder Bu inhisâr sebebi iledir ki bir kadın, aynı zamanda başka bir erkeğin de nikâhı altında bulunamaz Böyle bir hâlin vukûu bir çok mahzûrlar doğuracağından aslâ câiz değildir 3 - Zevce, kendisine mehir tesmiye edilmişse, mehr - i müsemmâya, mehir tesmiye edilmemiş ise, mihr - i misile müstehık olur 2 4 - Zevcenin nafakası zevc üzerine lâzım gelir Kadının diğer hukûkuna da riâyet edilmesi lâzım gelir 5 - Mehr - i muaccelini almış olan bir zevce, kocasının evinde ikâmet etmeye mecbûr olur Kocasının izni olmadan başka bir yere çıkıp gidemez 3 6 - Zevc ile zevce için hurmet - i müsâhare (sihriyyet) sâbit olur 7 - Nikâh akdi ile neseb sâbit olur Nikâhdan sonra tekarrub vukû’ bulmasa bile yine nese b sâbit olur Çünkü nesebin sâbit olmasının zâhirî sebebi akd - i nikâhdır Takarrub ise hafî olup bunun zımnındadır 8 - Nikâh, akd edildikden sonra zevc ile zevce arasında tevârüs hakkı sâbit olur Duhûl ve halvet ister olsun ister olmasın müsâvîdir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 17 Fâsid nikâhların hukümleri Fâsid nikâhlar, esâsında nikâh değildir Bunun için böyle bir fâsit nikâh üzerine , tekarrub vukû’ bulmazsa, nikâh ahkâmı terettüb etmez Fakat tek arrub vukû’ bulursa nikâh ahkâmı ndan - iddet - i talâk, neseb , hurmet - i müsâhare gibi - ba’zı ları terettüb eder Böyle bir nikâhın asıl hukmü mütârekedir Bu mütârekede şu şekillerde olur: 1 - İki tarafın - aralarında tekarrub vukû ’ bulmuş olsun olmasın - biribirinden mütâreke sûretiyle ayrılmaları îcâb eder Bunlar kendiliklerinden mütâreke ederek ay rılmadıkları takdirde, hâkim tarafından ayırd edilirler Çünkü gayr - i meşrû’ bir mukâranete müsâade olunamaz Bu hallerde tekarrub vukû’ buldukdan sonra ayrılırlarsa kadının iddet müddetini beklemesi îcâb eder Mehr - i müsemmâ : İki tarafın az veyâ çok olarak tesmiye ve ta’yîn etdikleri mal veyâ kâbil - i mübâdele olan bir menfaatdir Mehr - i misil : Zevcenin babası cihetinden veyâ bu olamadığı takdirde kendi memleketi ahâlisinden, nikâh akdi zamânında, güzellik, yaş ve bekâret vasıflarında, akran ve ems âli kadınların müstehak olduğu maldır ( mehirdir ) ki nikâh akdinde mehir olarak esâs olan budur Mehir : Zevcenin akd - i nikâh ile müstehak olduğu maldır ki bunu zevcinden alır Mehr - i muaccel : Peşin verilmesi şart olan mehirdir Mehr - i müe ccel Bi’l - âh are verilmesi şart olan mehirdir ki muayyen bir müddet zikr edilmemiş ise vefât veyâ talâk hâlinde teaccül eder Bir mehrin tamâmı müeccel olabileceği Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 18 gibi bir kısmı müeccel bir kısmı da muaccel olabilir 2 - İki tarafın mütârekesi, biribirini terk etdikleri ne dâir bir söz söylemeleri ile meydana gelir Meselâ, “Seni terk etdim ”, “Seni boşadım ” denilmesi gibi 3 - Mütâreke, gerek iki taraf ın rızâsı ile ve gerekse hâkimin hukmü ile olsun talâk sayılmaz ve bununla talâkın adedleri azalmaz Eğer duhûl yoksa, bu halde iddet de lâzım gelmez 4 - İki tarafın bir yere gelip ictimâ’ etmemeleri ile veyâ nikâh - ı fâsidi inkâr ile mütâreke vücûde gelmiş olmaz Bunun için iki tarafdan birinin birbirini terk etdiklerine dâir bir söz söylemeleri îcâb eder Meselâ, erkek, k adına “Git, evlen ” dese, bununla mütâreke meydana gelmiş olur Not: 1 - Nikâh - ı fâsit üzerine tekarrub vukû’ bulmuş olursa, iddet - i talâk, mehr - i müsemmâ ve mehr - i misilden en azını vermek lâzım gelir ve neseb ile hurmet - i müsâhare de sâbit olur Fakat talâk adedleri, zıhâr ve i’lâ gibi hukümler sâbit olmaz 2 - Nikâh - ı fâsitde, ne halvet - i sahîha, ne de şehvetli mesh ve takbil, takarrub hukmünde değildir Nikâh - ı sahîhde ise, halvet - i sahîha tekarrub makâmına kâimdir Çünkü nikâh - ı sahîhde her şey’ helâld ir Mâni’ bir hal yokdur Halbuki nikâh - ı fâsitde halvet - i fâside vardır Çünkü bu halde tekarrube mâni’ haller vardır ve nikâh fâsitdir 3 - Nikâh - ı fâsitden dolayı nafaka da lâzım gelmez Bâtıl nikâhların hukümleri Bâtıl nikâhlar, hiçbir sûretde nikâh m âhiyetinde Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 19 değildirler Bunların mevcûd olmaları ile olmamaları aynıdır Bunun için bunların haklarında da tamâmen fâsit nikâhların hükümleri cereyan eder Onlarla aynı hukme tâbi’dirler Yalnız şu iki husûsda onlardan farklı hukme tâbi’dir 1 - Bâtıl bir ni kâh ile vukû’ bulan bir tekarrübden dolayı kadına ( ukr ) nâmiyle mehr - i misil lâzım gelir Mehr - i müsemmâ bulunsa bile ona i’tibâr olunmaz 2 2 - Bâtıl bir nikâh ile neseb sâbit olmaz ve idded vâcib olmaz Çünkü nesebin sübûtu akdin sıhhatine veyâ şübhe - i akde bağlıdır Halbuki nikâh - ı bâtıl sıhhat ve şübhe - i akidden hâlidir ve zinâdan sayılır Bunun için neseb sâbit olmaz ve iddet de lâzım gelmez Meselâ, Bir kimse, kocalı bir kadını bile bile nikâh etse ve kendisine tekarrübde bulunsa, bu vaziyetde neseb sâbi t olmadığı gibi iddet de lâzım gelmez Bu kadına evvelki kocası, iddete muhtaç olmadan tekarrüb edebilir Bununla berâber istibrâ’da bulunması evlâdır ( istibrâ’ , iddet müddetine müsâvî olan bir vakitdir ki câriyeler hakkında iki, hurler hakkında üç hayız müddetidir) Şarta veyâ izâfete mükârin nikâhlar 1 - Vücûdü, şübheli bir şarta bağlı bulunan bir nikâh , sahîh olmaz Bu halde ister hem îcâb hem de kabûl muallâk olsun, isterse yalnız îcâb veyâ yalnız kabûl muallâk olsun müsâvîdir, fark yokdur Fakat şart, hemen nikâh meclisinde tahakkuk ederse o zaman nikâh sahîh olur Meselâ, bir erkek, kadına hitâben “ Ba ban râzı olursa seni şu kadar mehir ile tezevviic etdim ” dese ve kadın da kabûl etse bu nikâh mün’akid olmaz Olsa 2 - Ukr: Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 20 bile sahîh olmaz Fakat o kadının babası bu nikâh akdi meclisinde hâzır bulunur ve rızâsını bildirirmiş olursa bu nikâh mün'akid olmuş olur 2 - Şar t - ı takyîdî ( şart ko ş ma ) ile olan nikâhlar sahîhdir Meselâ, bir kimse, bir kadını kendisine bir miktar mehir vermek şartı ile tezevvüc etse, nikâh sahîh ve şart mu’teber olur Çünkü mehir, zâten nikâh akdinin muktezâsındandır Fakat bir kimse, bir kadını mehir vermemek şartı ile tezevvüc etse ve kadın da kabûl etse, bu nikâh sahîh olup şart lağv edilmiş bulunur ve mehr - i misil lâzım gelir Çünkü nikâh akdinin muktezâsı olan bir şey’i, iki tarafın iskâta selâhiyetleri yokdur Şart iki kısımdır : a - Mu’teber olan şart - ı takyîdî’dir ki bu akdin muktezâsıdır b - Fâsit olan şart - ı takyîdî’dir ki bu, nikâh akdinin muktezâsına aykırıdır veyâ yalnız bir vaitden ibâretdir Bunun için bu ikinci nev’î şartın fâsit olması, nikâhın sıhhatıne halel vermez Alı ş - veriş husûsunda şart - ı fâsit, ribâ’ ma’nâsını mutazammın olduğu için bey’ - i ibtâl eder Fakat akd - i nikâh husûsunda ribâ’ tahakkuk edemiyeceğinden nikâhı ibtâl edemez Aynı şekilde, bir kadın, meselâ kendi kardeşine, erkeğin kızını almak şartı ile, nefsi ni bir erkeğe tezvîc etse, nikâh sahîh olur Fakat şart fâsit bulunur Bu halde yukarıdaki mes’elede olduğu gibi ya mehr - i müsemmâ veyâ mehr - i misil lâzım gelir 3 - Kadını n zâtına veyâ mahremlerinden bir ine nâfî (faydalı ) olacak bir şekilde yapılan b ir şart, fâsit olunca mehr - i misil Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 21 lâzım gelir Meselâ, bir kimse, bir kadını, üzerine evlenmemek şartı ile “şu kadar mehir ile ” tezevvüc etse, bu halde nikâh sahîh olur Fakat şart, - meşrû’ bir şey ’i men etdiği için - fâsit olur Bu halde bu şarta riâyet o lunursa kadına mehr - i müsemmâ lâzım gelir Şarta riâyet olunmazsa, mehr - i müsemmâdan az olmamak şartı ile mehr - i misil lâzım gelir Fakat takarrübden evvel boşanacak olursa, yalnız mehr - i müsemmânın yarısını vermek lâzım gelir Çünkü takarrübden evvel talâk vukûu nda mihr - i misil lâzım gelmez 4 - Bir kimse, bir kadını kendi memleketinden çıkarmamak şartı ile tezevvüc etse, bu halde nikâh sahîh olup şart fâsit bulunur Çünkü riâyet edilmediği takdirde mehr - i misil lâzım gelir 5 - Bir kimse, bir kadını, her ay bir mikt ar para vermek şartı ile nikâh etse bu nikâh, sahîh olup şart fâsit bulunur Bu halde bu kadm yalnız ma'rûf olan nafakasını alabilir 6 - Bir kimse, bir kadını aralarında tevârüs cârî olmamak şartı ile “Şu kadar mehir ile ” nikâh etse, bu nikâh sahîh olup şa rt fâsit olur Bunun için aralarında verâset cârî olur ve bu kadın için mehr - i müsemmâ lâzım gelir 7 - Bir kimse, bir kadını bir müddet sonra (meselâ, bir ay sonra) boşamak şartı ile tezevvüc ederse bu nikâh sahîh olup şart fâsit olur Bunun için bu müddet tamam olunca onu boşaması lâzım gelmez 8 - Bir kimse, bir kadını kendi nikâhlısını boşamak şartı ile ve şu kadar mehir ile tezevvüc etse, bu nikâh sahîh olup şart fâsit olur Çünkü böyle bir şart mücerred bir vaidden ibâretdir Bunun için buna riâyet lâzım gelmez Fakat bu şarta riâyet edilmediği zaman, kadına mehr - i müsemmâdan az olmamak Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 22 üzere mehr - i misil lâzım gelir 9 - Talâk emri kadının elinde olmak şartı ile bir nikâh akd edilirse, bu halde iki vaziyet vardır a - Eğer îcâb, erkek tarafından yapılmış ise nikâh sahîh olup şart fâsit bulunur Meselâ, erkek kadına “Emrin elinde olmak üzere seni tezevvüc etdim ” diye îcâbda bulunsa ve kadın da kabûl etse bu nikâh sahîh olur Fakat şart fâsit bulunur ve talak emri kadın ın elinde olmaz b - Eğer îcâb, kadın tarafından yapılmış ise, hem nikâh sahîh olur, hem de şart mu’teber bulunur Meselâ, bir kadın, bir erkeğe “Emrim elimde olup her ne zaman dilersem nefsimi tatlik edebilmem şartı ile, nefsimi sana tezvîc etdim ” dese ve erkek de bunu kabûl etse, bu halde nikâh sahîh olur ve emr - i talak kadının eline geçmiş bulunur Bunun için kadın, istediği zaman nefsini tatlik edebilir 5 Bu iki mes’elede îcâb, erkek tarafından yapılınca talâk ve tefvîz - i talâk, nikâhdan evvel vuk û’ bulmuş olur ki bu câiz değildir Fakat îcâb, kadın tarafından yapılınca talak ve tefvîz - i talâk, nikâhdan sonra vukû’ bulmuş olur ki bu câizdir Çünkü zevcin kabûlü, îcâb tarafındaki şartın iâdesini mutazammındır 10 - Nikâhın gelecek bir zamâna izâfesi s ahîh değildir Meselâ, bir erkek, bir kadına hitâben "Seni yarın tezevvüc etdim” veyâ “Seni gelecek senenin felân ayından i’tibâren tezevvüc etdim” dese ve kadında kabûl etse, böyle bir nikâh mün’akid olmaz, fâsit olur 11 - Geçmiş veyâ vücûdü muhakkak bir ş arta bağlı bulunan bir nikâh sahîh olur O şart ister mevcûd olsun isterse olmasın aynıdır Meselâ, bir kızın babası, kızın nişanlısına Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 23 hitâben “Kızım fülâneyi, fülân şahsa tezvîc etmiş bulunmaktayım” dese ve hâtib de bunu tekzîb etse ve bundan sonra da kı zın babası “Eğer tezvîc etmemiş isem sana tezvîc etdim ” dese ve hâtib de kabûl etse, bu hâlde bu kızın o şahsa tezvîc edilmemiş olduğu tahakkuk edince bu nikâh mün’akid olmuş olur Aynı şekilde bir erkek bir kadına “Hayatda isen seni tezvîc etdim ” diye mektûb yazsa, o kadın da hayatda olup şâhitler huzûrunda kabûl etse, bu halde nikâh akd edilmiş olur 12 - Nikâhda şart - ı hıyâr, hıyâr - ı ayb ( ayıb , kusur ) ve hıyâr - ı rü’yet cârî değildir Bunun için iki tarafdan birinin veyâ her ikisinin (şu kadar gü n) muhayyer olmak şartı ile yapacakları bir nikâh akdi sahîhdir Fakat muhayyerlik sâbit olmaz, fâsit olur Çünkü şart - ı hıyâr, nikâh akdinin müktezâsı olmayan fâsit şartlar gibidir Hıyâr - ı ayb ve hıyâr - ı rü’yet de aynı şekildedir    Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 24 İK İ N C İ B Ö L Ü M Muharremât : (Nikâhları haram olan kadınlar) Ba’zı erkekler ile kadınlar arasında nikâh, ya müebbeden haram olur veyâ muvakkaten haram olur A - Nikâhın müebbeden haram olmasını îcâb etdiren sebebler üç nev’îdir: 1 - Karâbet - i nesebiyye 2 - Rezâ veyâ süt 3 - Sihriyyet veyâ müsâharet B - Nikâhın muvakkaten haram olmasını îcâb etdiren sebebler de sekiz nev’îdir: 1 - Hakku’l - gayr, 2 - Mehârimin aralarını cem’, 3 - Şirk, 4 - Lian, 5 - Mülk, 6 - Hurre üzerine câriyeyi tezevvüc, 7 - Üç talâkın vukûu, 8 - Meşru’ adede tecâvüz Bunlardan başka Zâhiriyye ’ye göre, hurmet - i muvakkateyi îcâb etdiren bir husûs daha vardır ki o da zinânın vukûudur Buna göre Müslim olan bir zânî, tevbe etmedikce, ne mezniyyesi ile ne de başka bir afîfe ile evlenemez, evlenmesi haramdır Aynı ş ekilde zâniyye de, tevbe etmedikce Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 25 ne zânîsi ile ne de afif bir erkek ile evlenemez, evlenmesi haramdır Eğer tevbe ederlerse evlenebilirler Şimdi bunları birer birer îzâh edelim: A - 1 - Karâbet - i nesebiyye ile hurmet Neseb ciheti ile akrabâlık nikâha mâni’dir ve böyle bir nikâh haramdır Çünkü bir erkek ile aralarında neseb akrabâlığı bulunan rahim sâhibesi mahrem kadınların nikâhları müebbeten haramdır Bu türlü kadınlar dört sınıfa ayrılmışlardır: a - Usûl: Bunlar, bir erkeğin vâlidesi ile babası ve an ası cihetinden ilâ - nihâye cedleridir b - Fürû’: Bunlar erkeğin kızları ile, kızlarının ve oğullarının ilâ - nihâye kızları ve torunlarıdır (hafideleridir) c - Ana ve babanın cüz’leri: Bunlar, erkeğin kız kardeşleri ile ana baba bir veyâ baba bir veyâ ana bir k ız kardeşlerinin veyâ erkek kardeşlerinin kızları ve hafîdeleridir d - Ana ve baba cihetinden cedlerin cüz’leridir: Bunlar da erkeğin ana baba bir veyâ baba bir veyâ ana bir halaları ile teyzeleridir Bir erkeğin bunlarla evlenmesi müebbeten haramdır Kızla r için de bunların aynıdır Not: Dördüncü sınıfın kız ve evlâd ve ahfâdı bunlardan müstesnâdır Bunlar ile evlenmek câizdir Çünkü bunlar da hernekadar karâbet - i nesebiyye i’tibârı ile rahim sâhibesi Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 26 (zâtü’r - rahm) iseler de, şer'an mahrem değildirler Âbâ ve ecdâd ile ümmehât ve ceddâdın halaları ve teyzeleri de dördüncü sınıf hukmünde olup bunlarla da izdivac haramdır Fakat bunların da kız ve evlât ve ahfâdının nikâhları memnû ’ değildir, izdivac câizdir Ana baba bir veyâ baba bir halanın halası ile veyâ ana baba bir veyâ ana bir teyzenin teyzesi ile nikâh câiz değildir, haramdır Fakat ana bir halanın halası ile ve baba bir teyzenin teyzesi ile evlenmek câizdir Buna göre bir kimse, babasının ana bir kız kardeşinin halası ile veyâ anasının baba bir kız kardeşinin teyzesi ile evlenebilir Çünkü bu hala ile teyze, o kimsenin babasına ve anasına nazaran yabancı bulunur 2 - Rezâ veyâ süt Rezâ, lügatde süt emmek ve meme emmek ma’nâsınadır Şerîatde ise, bir kadının sütünün vakt - i mahsûsunda bir ç ocuğun mîdesine gitmesine denir ki bu hal nikâha mâni’dir Süt ana sayılacak bir kadın dokuz yaşından daha küçük olamaz Fakat dokuz yaşından büyük olan süt ana, ister bikr olsun, ister sinn - i iyâsa vâsıl olsun olmasın ve isterse ber - hayât olsun olmasın he psi müsâvîdir Rezâ tahakkûk eder Süt ise, çocuğun mîdesine ister ağızdan, ister burnundan vâsıl olsun ve kendisine ister meme ile, ister emzik ile verilsin hepsi müsâvîdir ve rezâ tahakkûk eder Bu sütün az miktarda olması ile çok miktarda olması arasınd a da bir fark yokdur Yine rezâ tahakkû eder Suya, ilâca veyâ hayvan sütüne katılmış olan bir kadın sütü hakkında da gâlibiyete i’tibâr olunur Buna göre, suya veyâ ilâca veyâ hayvan sütüne karıştırılan kadın sütü, karıştırıldığı şey’e gâlib veyâ müsâvî olursa, onunla rezâ Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 27 hukmü tahakkûk eder, az olu rsa etmez Yemek ve ekmek gibi şey’lere karıştırılırsa bu halde gâlib gelse de yine rezâ tahakkûk etmez Çünkü evsâfını kaybetmiş olur Aynı şekilde bir kadının sütü, peynir, yoğurt veyâ ayran yapılıp çocuğa verilse yine rezâ hukmü sâbit olmaz Vücûdün her hangi bir yerinden içeriye akıtılan süte de i’tibâr olunmaz Rezânın müddeti : İmâm A’zâm’a göre, velâdet vaktinden i’tibâren otuz aydır İmâmeyn’e ve İmâm Züfer’e göre de iki kamerî senedir Bu müddet içerisinde içilecek süt ile rezâ hukmü sâbit olur Bu h allerde velâdet ay başına tesâdüf ederse ehilleye ve gurrelere i’tibâr olunur Tesâdüf etmezse her ay otuz gün i’tibâr olunur Rezâ müddetinden sonra mideye giden bir süt ile rezâ hukmü sâbit olmaz Bunun için üç - beş yaşındaki bir çocuk her hangi bir kadın dan süt emse veyâ bir erkek kendi zevcesinin sütünü içse veyâ emse, aralarında rezâ hukmü tahakk ûk etmez (Bu husûs diğer mezheblere göre de aynıdır Fakat Zâhiriye mezhebine göre de rezâ’nın muayyen bir müddeti yokdur, küçük ile büyük müsâvîdir Bunun içi n süt emen kimse, çok yaşlı olsa da yine rezâ hukmü sâbit olur ki Hazreti Âişe, İbn - i Mes’ûd ve İbn - i Abbâs gibi sahâbelerin kanaati de böyledir) Rezânın hukmü Hıll - i nazar ve nikâhın haram olmasıdır Ya’nî aralarında süt bulunan kimseler, biribirlerine n a - mahrem olmazlar ve bir fitne korkusu olmayınca biribirine bakabilirler Fakat aralarında nikâh câiz olmaz, haramdır Rezâ ile şer’î bir akrabâlık sâbit olursa da, bununla nafaka, irs, velâyet - i nikâh ve velâyet - i mal gibi neseb akrabâlığı ahkâmı sâbit ol maz Çünkü neseb, süt vermekden daha kavidir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 28 Rezâ sebebi ile nikâhları haram olanlar Rezâ sebebi ile nikâhları haram olan kadınlar, karâbet - i nesebiyye ciheti ile nikâhları haram olan kadınlar gibi dört nev’îdirler: a - Usûl Bunlar, bir kimsenin süt anası i le süt ana ve babasının neseben veyâ rezâen vâlideleri ile ilâ - nihâye cedleridir b - Fürû' Bunlar, bir ki msenin süt kızlan ve süt evlâdın a neseben veyâ rezâen kızları ile ilâ - nihâye hafîdidir c - Süt ana veyâ süt babanın neseben veyâ rezâen cüz’leri Bunlar, bir kimsenin rezâen ana baba bir veyâ baba bir veyâ ana bir kız kardeşleri ile rezaen erkek veyâ kız kardeşlerinin neseben veyâ rezâen kızlan ve ila - nihâye hafîdeleridir d - Süt ana ve baba tarafından cedlerin neseben veyâ rezâen cüz’leri Bunlar da bir ki msenin, rezâen ana baba bir veyâ baba bir veyâ ana bir halaları ile teyzeleridir Neseben olan baba ve ananın rezâen vâlideleri, cedleri ve kız kardeşleri ile hala ve teyzeleri de bu dördüncü sınıf hukmündedirler Bunun için bir kimse, meselâ neseben babas ının süt kardeşini veyâ teyzesini nikâh edemez Not - 1 - Süt veren kadın ( mürzia ), süt emen çocuğun ( rezîin ) süt anasıdır Kendisinden, süt verdiği çocuk için süt hâsıl etdiği kocası da, rezîim süt babasıdır Buna göre süt veren Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 29 kadın ile kocasının, naseben veyâ rezâen evlâtları, süt emen çocuğun ana baba bir süt kardeşleridir Süt veren kadının başka kocasından olan naseben veyâ rezâen evlâtları da, süt emen çocuğun ana bir süt kardeşleridir Kocanın da süt veren zevcesinden, başka zevcesinden olan neseben v eyâ rezâen evlâdı ve süt emen çocuğun baba bir süt kardeşi olur Bu kardeşlik “ Leben - i fahl ” den dolayı olur Leben - i fahl diye, kendisinin takarrübünden dolayı süt husûle gelmiş olan erkeğe denir Not - 2 - Bir kimsenin süt babasının neseben veyâ rezâen erkek ve kız kardeşleri, o kimsenin süt amcaları ile halaları olur Kezâlik, süt ananın neseben veyâ rezâen erkek ve kız kardeşleri de süt emen kimsenin süt dayıları ile teyzeleri olur Diğer akrabâlar da bunlara kıyâsen isimlendirilirler Not - 3 - Sütlü bir kadın , kocasından boşanıp iddetini tamamlayınca başka bir erkek ile evlenerek ondan bir çocuk getirse, sütü bu ikinci kocasından olur Fakat bu ikinci kocasından çocuk getirmemiş olursa sütü evvelki kocasına âit olur Bu sütü emen çocuk da, birinciye göre sonra ki kocasının, İkinciye göre de evvelki kocasının süt çocuğu olmuş olur 6 Rezâen nikâhlan memnû’ olanların müstesnâları Karâbet - i nesebiyyeden dolayı nikâhları memnû’ olan kadınların, rezâdan dolayı da nikâhları memnû’dur Fakat bunların ba’zı müstesnâları vardır ki onlar da şunlardır: 1 - Kız ve oğlan kardeşlerin rezâen analarıdır Bunlar, bir kimsenin erkek ve kız kardeşlerinin süt anaları ile süt kardeşlerinin neseb veyâ rezâ ciheti ile vâlideleridir Meselâ, Zeyd, neseben erkek kardeşi olan Amr’ın rezâen s üt Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 30 anası olan Hind’den, süt emmiş olmayınca Zeyd, onun süt anası olan Hind’i tezevvüç edebilir Hakbuki bir erkeğin neseben kardeşinin neseben vâlidesi, kendisinin öz veyâ üvey anası olacağından nikâhı câiz değildir 2 - Evlâdın rezâen kız kardeşlerid ir Bunlar, neseben evlâdın rezâen kız kardeşleri ile bunların kızlarıdır ki bunların nikâhı câizdir Halbuki bir kim senin neseben evlâdının neseben kız kardeşi ve bunun kız çocukları, kendisinin kızı veyâ üvey kızı veyâ torunu olacağından nikâhlan câiz değildir 3 - Evlâdın rezâen ceddeleri (Baba anne veyâ anne anne) dir Bunlar, bir kimsenin neseben evlâdının rezâen ceddeleri ile rezâen evlâdının neseben veyâ başka bir mürzia’dan rezâen ceddeleridir Halbuki bir kimsenin neseben evlâdının neseben ceddeleri, kendisinin ya anası veyâ kâin - vâlidesi olacağından nikâh câiz değildir 4 - Amcaların veyâ halaların ( ammelerin ) rezâen vâlideleridir Bunlar, bir kimsenin neseben amcasının veyâ halasının rezâen vâlidesi ile rezâen amca veyâ halalarının rezâen veyâ neseben vâlideleridir Bunlar ile nikâh câizdir Halbuki bir kimsenin neseben amca veyâ halasının neseben vâlidesi, o kimsenin öz veyâ üvey ceddesi olacağından nikâhı câiz değildir 5 - Dayıların veyâ teyzelerin rezâen vâlideleridir Bunlar, bir kimsenin neseben veyâ rezâen dayı veyâ teyzesinin, süt analarıdır ki bunlar ile nikâh câizdir Halbuki Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 31 bir kimsenin neseben dayısının veyâ teyzesinin neseben validesi, kendisinin ona bir ceddesi ol acağından nikâhı câiz değildir 3 Not: Aynı şekilde, bir kimseye süt amcası ile süt halasının veyâ süt dayısı ile süt teyzesinin neseben vâlidelerini nikâh etmek câiz değildir Çünkü bunlar, o kimsenin ya rezâen ceddesi veyâ rezâen ceddenin başka bir zevcesidir Bu bakımdan nikâh câiz olmaz 6 - Evlâdın rezâen halaları (ammeleri) dir Bunlar, bir kimsenin neseben evlâdının rezâen halaları ile rezâen evlâdının neseben veyâ başka bir mürzia'dan rezâen halalarıdır ki bunlar ile nikâh câizdir Halbuki bir kimsenin neseben evlâdının neseben hal ası, kendisinin kız kardeşi olacağından nikâhı müebbeden haramdır 7 - Evlâdın rezâen halalanmn (ammelerinin) kızlarıdır Bunlar, bir kimsenin neseben evlâdının süt halalarının kızları ile süt evlâdının neseben veyâ rezâen halalarının kızlarıdır ki bu nlar ile nikâh câizdir Halbuki bir kimsenin neseben evlâdının neseben halasının kızı, kendisinin kız kardeşinin kızı olacağından nikâhı ebediy y en haramdır 8 - Evlâdın rezâen kız kardeşlerinin kızlarıdır Bunlar, bir kims enin neseben evlâdının rezâen kardeş lerinin kızları ile rezâen evlâdın neseben veyâ rezâen kardeşlerinin kızlarıdır ki bunlar ile nikâh câizdir Halbuki bir kimsenin neseben evlâdının neseben kız kardeşlerinin kızı, kendisinin veyâ zevcesinin torunu olacağından nikâhları 3 - Başka konular hakkında bak: Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 86 Ömer Nasûhi Bilmen Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 32 müebbeten haramdır 9 - Evlâdın rezâen evlâdının vâlideleridir Bunlar, bir kimsenin neseben evlâdının, rezâen evlâdının neseben veyâ başka bir mürzia’dan rezâen vâlideleridir ki bunların nikâhları da câizdir Halbuki bir kimsenin neseben evlâdının, neseben evlâdının vâl idesi, kendi oğlunun zevcesi olacağından nikâhı müebbeten haramdır Bu dokuz esâs üzerine şu mes’eleler de ortaya çıkar: Not 1 - Süt ana ile süt babanın akrabâları, süt evlâdın da akrabâsı olur Fakat süt evlâdın zevcesi ile evlât ve ahfâdından başka kimsele r süt ana ile süt babanın akrabâsı sayılmazlar Yalnız zevcesi ile evlât ve ahfâdı akrabâları sayılırlar Bunun için, a - Bir kadın, süt oğlunun neseben babası ile dedesi ile veyâ kardeşi ile evlenebilir b - Aynı şekilde bir kimse, neseben baba bir kardeşinin rezâen ana bir kız kardeşini te zevvüç edebileceği gibi, c - neseben kardeşinin süt kız kardeşini de tezevvüç edebilir, câizdir Not 2 - bir kadının emzirdiği bir çocuk, o kadının hiçbir oğlu ile veyâ kızı ile evlenemez Çünkü bunların aralarında süt kardeşliğ i vücûde gelmiş olur Fakat bu çocuğun emzirilmeyen diğer kardeşleri, o kadın ile ve onun evlâdı ile evlenebilirler Not 3 - İki kadından her biri, diğerinin bir çocuğunu emzirdiği zaman yalnız bu çocuklar arasında hurmet sâbit olur Diğerlerinde hurmet sâbi t olmaz Meselâ, Hind’in iki kızından yalnız biri Zeyneb’den süt emse ve Zeyneb’in de iki oğlundan Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 33 yalnız biri Hind’den süt emse, bu takdirde Hind ile Zeyneb’in diğer kızları ve oğulları arasında - başka bir mâni’ yok ise - nikâh câiz olur ve evlenebilirler Fakat bu süt emenler arasında câiz değildir Rezâya dâir başka mes’eleler 1 - Rezâ, zamânın veyâ mekânın ihtilâfı ile muhtelif olmaz Meselâ, bir kadının kırk elli sene evvel doğurmuş olduğu çocukları ile, kırk elli sene sonra süt vermiş olduğu çocuklar ara sında da sütkardeşliği tahakkuk eder Aynı şekilde dâr - i harbde vukû’ bulan bir rezâ ile dâr - i islâmda vukû’ bulan bir rezâ arasında da fark yokdur Yine süt kardeşliği tahakkuk eder 2 - Bir çocuğun müteaddid süt anaları olabilir Hattâ bir çocuğu, iki kadının birbirine karıştırılmış olan sütleri içirilmiş olsa yine aralarında rezâ hukmü sâbit olur Bu halde sütlerin miktârı ister müsâvî olsun ister olmasın aynıdır Çünkü cins, cinse gâlib olmaz 3 - Rezâ ile hurmet - i müsâharet de (sihriyyet de ) sâbit olur Meselâ, bir kimse süt oğlunun boşadığı zevcesini nikâh edemez Bir kadın da süt kızının ayrıldığı kocası ile evlenemez Çünkü bunlar süt kâin - peder ve süt kâin - vâlide olmuş olurlar 4 - Bir kadın, kendisinin henüz çocuk bulunan ortağını emzirse, her ikisi de zevce haram olur Bu takdirde emziren kadın hakkındaki hurmet müebbeddir, artık kocası ile bir daha evlenemez Çünkü onun kâin vâlidesi olmuş olur Çocuğa gelince, eğer mürzia’sı olan o kadm, zevcinin medhûlin bihâsı ise kendisi de o zevce müebbeten har am olur Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 34 Eğer medhûlin bihâsı değil ise müebbeten haram olmaz O zevc ile nikâh yapabilirler 5 - Bir kimse, kendi kızının veyâ kız kardeşinin süt verdiği bir çocuk ile evlenemez 6 - Bir kimse, zevcesinin süt kızını veyâ süt anasını şehvetle meshetse, zevcesi kendisine haram olur Çünkü şehvetle mesh veyâ takbil, hurmet - i müsâhareyi mu’cib sebeblerdendir 7 - Zinâdan hâsıl olan süt ile de hurmet - i müsâhare sâbit olur ve rezâ hukmü câri olur Bunun için bir kimse kendi mezniyyesinin süt kızını nikâh edemez Bu kı z o kimsenin usûl ve fürûuna da haram olur (Şâfiîlere göre zinâdan dolayı rezâ hukmü sâbit olmaz Mâlikîlere göre de olur) 8 - Rezâ ile hurmetin sübûtu için süt ananın ma’lûm olması lâzımdır Aksi takdirde rezâ hukmü sâbit olmaz Meselâ bir çocuğu bir köyü n bir çok kadınları emzirmiş olsa ve bunlar da ma’lûm olmasa ve bu husûsda bir emâre de mevcûd bulunmasa, bu takdirde o kimse - başka bir mâni’ bulunmazsa - o köyün ehâlisinden her hangi birisi ile evlenebilir 9 - Şek ile hurmet - i rezâ tahakkûk etmez Meselâ bir çocuk sütü olmayan bir kadının memesini ağzına alsa, bununla rezâ hukmü sâbit olmaz Aynı şekilde sütü mevcut bulunsa ve çocuğun ağzına da sütün gidip gitmediği ma’lûm bulunmasa bu halde de rezâ hukmü sâbit olmaz 10 - Erkeklerin, koyun, keçi gibi zî - hayâtın sütleri ile rezâ hukmü sâbit olmaz Hünsânın sütü ile de rezâ hukmü sâbit olmaz Çünkü onun kadın olup olmadığı şübhelidir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 35 Rezâ’nın sübûtu Rezâ’nın sübûtu ya bey y ine ( Şehâdet: Rezâ’nın sübûtu hakkındaki nisâb - ı şehâdet, âdil olmak şartı ile iki erkek veyâ bir erkek ile iki kadındır Bunların şehâdetleri ile rezâ hukmü sâbit olur Fakat bu husûsda bir âdil erkeğin veyâ yalnız iki veyâ daha ziyâde kadının şehâdetleri kabûl olunmaz Bir kadın zevc ile zevceden her b irine ayrı ayrı süt vermiş olduğuna şehâdet etse, bununla rezâ hukmü sâbit olmaz Fakat zevc ile zevce, bu şehâdeti tasdîk ederlerse aralarındaki nikâh fâsit olur Bu halde yalnız zevc tasdîk etse yine nikâh fâs i t olur Eğer yalnız zevce tasdîk eder, zevc tasdîk etmezse nikâhları fâsit olmaz İkrâr: Rezâ hakkında zevcin ikrârı mu’teberdir Aynı zamanda isrâr etmeksizin vâki’ olan ikrârından rücûu da mu’teberdir Meselâ, bir kimse, zevcesi ile aralarında süt bulunduğunu isrâr ederek ikrâr etse, araları tefrî k edilip ayırd edilirler Artık bundan sonra vukû’ bulacak bir inkâr veyâ rücû’ fâide vermez Fakat isrâr etmeksizin ikrâr edip daha sonra hatâ veyâ vehm etdiğini iddiâ etse, araları tefrîk olmayıp ayırd edilmezler (Rezâ’a dâir ikrâr da sebât ve isrâr etm ek, “Dediğim doğrudur, sahîhdir, sâbitdir, bu husûsda bence şek yokdur” demek gibi bir sûretle olur) Rezâ husûsunda zevcenin ikrâr ve isrârına i’tibâr olunmaz Şâyet bunda şiddetle isrâr ediyorsa ve sözünde sâdık ise bu Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 36 halde nefsini zevcine teslîm etmesi câiz olmayacağından tefrîka çâre araması, diyâneten lâzım gelir 4 3 - Sihriyyet veyâ müsâheret 5 Hısımlık ( akrabâlık ) veyâ kız alıp vermekle peydah olan akrabâlık sebebi ile nikâhları haram olan kadınlar dört sınıfdırlar: 1 - Abâ ve ecdâdın zevceleridir Bunlar, üvey analar ile üvey ceddelerdir Bunun için bir kimseye kendi babasının veyâ baba ve ana tarafından dedelerinin zevceleri müebbeten haramdır Bunlarda takarrüb isterse vukû’ bulsun isterse bulunmasın aynıdır 2 - Gelinlerdir: Bu nlar, evlât ve ahfâdın zevceleridir Bunun için bir kimse, kendi oğlunun veyâ torununun, boşa n mış veyâ dul kalmış olan zevcesi ile müebbeten evlenemez, haramdır Muıkâranet ister vukû’ bulmuş olsun isterse olmasın aynıdır 3 - Kâin vâlidelerdir: Bunla r, bir kimsenin zevcesinin anası ile baba ve ana cihetinden ilâ - nihâye ceddeleridir Bunun için bir kimse, kendi kâin vâlidesi ile veyâ kendi kâin vâlidesinin veyâ kâin pederinin vâlideleri ile müebbeten evlenemez, haramdır Zevce ile mukâranet ister vukû’ bulsun isterse bulmasın aynıdır 4 - Rezâ’nm sübûtu hakkında fazla bilgi için bak : Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 91 - 94 Ömer Nasûhi Bilmen 5 - Sihriyyet : H ısımlık, akrabâlık demekdir Müsâharet : Bir aileden kız almak suretiyle meydana gelen damat lık, kâin - vâlidelik, kâin - pederlik gibi hısımlık demektir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 37 4 - Üvey kızlardır: Bunlar bir kimsenin zevcesinin kızları ile evlât ve ahfâdının kızlarıdır Bu sınıfın bir kimseye haram olması için takarrüb veyâ şehvetle mesh şartdır Şâyet böyle bir şey’ yok ise evlenebilirler Bunun için bir kimse kendisine takarrüb etmiş veyâ kendisini şehvetle mesh etmiş olduğu zevcesinin kızlan ile veyâ torunları ile müebbeten evlenemez Fakat bir kimse, takarrüb veyâ mesh bulunmadan boşanan veyâ vefât eden zevcesinin kızları veyâ torunları i le evlenebilir Müsâharete âit ba’zı mes’eleler: 1 - Sihriyyet sebebi ile haram olan kadınlar, neseb ciheti ile haram oldukları gibi rezâ ciheti ile de haram olurlar Meselâ bir erkek, zevcesinin neseben vâlidesi ile, ceddesi ile, kızı ile ve torunu ile evlenemediği gibi, zevcesinin süt anası ile, ceddesi ile, kızı ile ve torunu ile de evlenemez, câiz değildir Fakat burada zevcesi ile mukâranetde bulunmuş olmak lâzımdır Mukâranet yok ise zevcenin süt kızı ve torunu i le evlenebilir 2 - Sahîh veyâ fâsit nikâh ile veyâ zinâ yolu ile vukû’ bulan mücâmeat ile müsâharet sâbit olur Aynı şekilde, şehvetle yapılan mesh, takbil ve muânaka ( sarılmak ) ile veyâ tenâsül cihâzının dâhiline bakmak ile de müsâharet sâbit olur Bunların meşrû’ bir şekilde vukûu ile gayr - i meşrû’ bir şekilde vukûu arasında fark yokdur, aynıdır Hattâ böyle bir kimse ister bâliğ, ister mürâhık, ister âkil, ister mecnûn, ister sarhoş, ister bilerek ve isterse unutarak olsun hepsi müsâvîdir İstinâsı yokdur Yalnız, vücûdün harâretini hissettirmeyecek derecede kalın bir hâil - meselâ elbîse - olursa, o zaman mes ile müsâharet sâbit olmaz Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 38 3 - Hurmet - i müsâharenin tahakkuk etmesi için kadının ber - hayat ve şehvet sâhibi olması lâzımdır Erkeğin de mücâmeata muktedir olabilecek bir yaşda bulunması lâzımdır Dokuz yaşından küçük kızlar da şehvet sâhibi sayılmazlar Son derece ihtiyar olan kadınlar da hukmen şehvet sâhibi sayılırlar B - 1 - Hakku’l - gayr: Müvakkat hurmetden ibâret bir haldir Bu bakımdan bir kimsen in başkasının nikâhı altında bulunan bir kadınla evlenmesi şer’an memnû’dur Aynı zamanda bir kimsenin, iddet - i vefât veyâ iddet - i talâk sebebiyle, iddet bekleyen karısını nikâh etmek de memnû'dur, câiz değildir Fakat bu zevciyyet veyâ iddet zâil olursa, bu husûsdaki bu hurmet de zâil olur ve o kadınla nikâh yapabilir Aynı şekilde nikâh - ı fâsit veyâ şübhe - i nikâh sâhibiyle iddet bekleyen bir kadınla izdivâç etmek de memnû’dur, câiz değildir Not 1 - Nesebi sâbit olan ve hâmil e bulunan bir kadın ile, vaz’ı h aml etmedikçe, evlenmek ( nikâh etmek ) câiz değildir Çünkü vaz’ı haml etmezse, başkasının iddet bekleyen bir karısı (mu'teddelesi ) olmakdan çıkamaz Fakat zinâdan hâmile bulunan bir kadın ile nikâh yapılabilir Çünkü bu akid ile başkasının hukûku ihlâl edi lmiş olmaz Yalnız şurası vardır ki hamlini vaz’ edinceye kadar kendisi ile devâi - i mücâmeatda bulunmak veyâ kendisine takarrüb etmek helâl olmaz O kadın hamlini vaz’ edinceye kadar nafakaya da müstehık olamaz Eğer bir zânî, mezniyyesini nikâh ederse, ke ndisine derhal tekarrüb etmesi mübâhdır ve bu halde nafakaya da Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 39 müstehık olur Not 2 - Hâmile olmayan bir mezniyye, zânîsinden başka bir kimse ile izdivaç edince kendisine - hayz görerek temizlenmedikçe veyâ hâmile olmadığı anlaşılmadıkça - tekarrüb edilmesi v eyâ devâi - i mücâmeatde bulunulması helâl olmaz Temizlenince veyâ hâmile olmadığı anlaşılınca, kendisine tekarrüb câiz olur Neîce: Bir kadının, iki erkeğin nikâhı altında bulunması, nesebce şübheyi mû’cib, doğacak çocuğun telefini müstelzim, aile teşkîline mâni’, dosluk ve muâşerete aykırı ve nikâhtan matlup olan bütün fâideleri yok edici olduğundan dolayı hiçbir sûretde câiz olmaz İddet bekleye n kadınlar hakkında da aynı huküm cârîdir, helâl olmazlar 2 - Mehârimin aralarını cem’: Biribirinin mahremleri olan kadınları nikâhda cem’ etmek haramdır, câiz değildir Bunun için bir erkek, biribirinin neseben veyâ rezâen mahremi ola n iki kadını, hakîkaten veyâ hu k m en nikâhı altında cem’ edemez Bu husûsdaki hurmet, bu cem’in vücûdü ile mukayyed olduğundan bu husûs bir müvakkat hurmetdir ve nikâha mâni’dir İki kadının biribirine mahrem olması şu şekilde anlaşılır: Bunlardan herhangi birisi erkek fa rz edildiği zaman, diğerine nikâhı müebbeten haram olmakla ma’lûm olur Meselâ, neseben veyâ rezâen iki kız kardeş gibi ki bunlardan hangisi erkek farz edilirse edilsin, diğerinin neseben veyâ rezâen kardeşi olmuş olacağından bunların biribiri ile nikâhlar ı Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 40 haramdır Fakat iki kadından yalnız biri erkek farz edildiği zaman, biribiriyle nikâhları memnû’ olur da, aksi takdirde olmazsa, bu iki kadın nikâhda cem edilebilir Meselâ, neseben veyâ rezâen kızlar ile üvey vâlideler gibi ki bunlardan yalnız kızlar er kek farz edilirse üvey vâlidelerini almaları haram olur Fakat yalnız üvey vâlideler erkek farz edilirse, kızlara yabancı olduklarından dolayı onlar ile nikâhlan memnû’ olmaz Gelinler ile kâin vâlideler de aynı hukümdedirler Ya’nî bunlardan gelinler erke k farz edilse, kâin vâlidelerini alması haram olur Fakat kâin vâlideler erkek farz edilirse gelinler kendisine yabancı olacağından, onlar ile nikâhları haram olmazlar ve bu halde de bu iki kadın başka bir erkeğin nikâhı altında cem edilebilir Mehârimin a ralarını cem’e dâir ba’zı mes’eleler: 1 - Bir kimse vefât eden nikâhlısının kız kardeşi ile veyâ vefat eden ail esinin halası gibi cem’i câiz olmayan mehâriminden biri ile derhal evlenebilir Fakat boşadığı karısının iddet müddeti nihâyet bulmadıkça bu mehârimlerden biri ile evlenemez Ancak iddet müddeti tamamlanınca evlenebilir Çünkü iddet içinde nikâhın hukmü bâkîdir 2 - Biribirinin halası veyâ teyzesi olan iki kadın nikâhda cem edilemez Meselâ, iki kişiden her biri diğerinin vâlidesini veyâ kızını t ezevvüç edip de bunlardan her birinden birer kız doğsa, bu kızlar, birinci takdirde biribirinin halası, ikinci takdirde de biribirinin teyzesi olmuş olur Bunun için bu kızlar nikâhda cem’ edilemez Yalnız biri ile evlenilebilir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 41 Birinci hal Ahmed Mehmed Ahmed’in anası Hind Anası Zeyneb Ahmed+Zeyneb Mehmed+Hind Hatîce Fatma Burada Fatma’nın babası Mehmed’dir , Mehmed’in anası da Zeyneb’dir , Zeynebden doğan Hatîce ise Mehmed’in üvey kız kardeşi olduğundan Hatîce, Fatma'nın halası olur Aksine olarak da Hatîcenin babası Ahmed’dir Ahmed’in anası da Hind’dir Hi n d’den doğan Fatma ise Ahmed'in üvey kız kardeşi olduğundan Fatma Hatîce’nin halası olmuş olur İşte bu halde Hatîce il e Fatma biribirlerinin halaları olduğundan nikâhda cem edilemezler İkinci hal Ahmed Mehmet Kızı Kız Hind Z eynep Ahmed+Z eyneb Mehmed+ Hind Hatîce Fatma Burada Fatma'nın anası Hind’dir Hind’in babası olan Ahmed’in kızı Hatîce, Fatma’nın anasının kız kardeşi olduğundan Hatîce Fatma’nın teyzesi olur Aksine olarak Hatîce'nin anası Zeyneb’dir Zeyneb’in babası olan Mehmed’ın kızı Fatma, Hatîce'nin anasının kız kardeşi olduğundan Fatma, Hatîce’nin teyzesi olur Buna göre Hatîce ile Fatma birbirinin teyzesi olduğundan nikâhda cem e dilemezler 3 - Bir kimse, cem’i câiz olmayan iki kadınla evlenmiş olursa şu Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 42 husûsa dikkat edilir: Eğer bunların nikâh târihleri ayrı ayrı ise, ilk nikâh câiz olup sonraki nikâh fâsit olur ve sonraki kadından ayrılmak îcâb eder Bu sonraki kadına te karrüb vukû’ bulmuş ise buna iddet lâzım gelir ve bu kadının iddet müddeti tamam olmadıça nikâhı evvel olan kadına takarrüb câiz olmaz Fakat bu iki ka dının nikâhları aynı zamanda akd edilmiş ise veyâ hangisinin evvel akd edildiği belli değil ise her ikisi nin de nikâhlan fâsit olur 4 - İrtidâd eden bir kadın, dâr - i harbe iltihâk ederse iddeti sâkıt olur ve bunun kocası, o kadının mehâriminden biri ile derhal evlenebilir Bi’l - âhare Müslümân olarak geri gelse bile, yapılan nikâh bâtıl olmaz Nikâhdan önce gel miş olsa bile yine nikâhın sıhhatine bir mâni’ teşkil etmez 5 - Nikâhda cem’i câiz olmayan kadınları teserri yolu ile istifraşda cem etmek de câiz değildir 6 Meselâ, bir kimse biribirinin mahremlerinden olan iki câriyeyi - meselâ iki kız kardeşi - satın almak sûretiyle (istifraş husûsunda) zevcelikde cem edemez Bunlardan biri mülkünden veyâ nikâhından çıkarsa o zaman diğerini istifraş edebilir Fakat bir kimse, biribirinin mahremlerinden olan iki câriyeyi mülkünde (bilâ istifraş) cem’ edebilir Aynı zamanda bunlardan birini nikâh ederek, diğerini de istifraş etmeksizin câriye olarak kullanabilir ki bu halde İkinciye tekarrüb aslâ câiz değildir 6 - Teserri : Satın almak sûretiyle odalık veyâ câr iye edinmek, yapmak, istifraş etmek demektir İstifraş : Cima’ etmek demektir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 43 Bir kimse, istifraş etdiği câriyesinin, mahremlerinden biri ile evlenecek olursa, artık o câr iyeyi istifraş edemez Ve bu câriyeyi her hangi bir sûretde âzad edip mülkünden çıkarmadıça da, o evlendiği yeni kadına da tekarrüb edemez Bir kimse, birbirinin mahremi olmayan câriyelerini nikâh etmeksizin istediği şekilde istifraş edebilir 3 - Şirk: Şirk de nikâha mâni’ olan hurmet - i muvakkatelerdendir Bunun için Müslümânların, ehl - i kitâbdan sayılmayan gayr - i Müslim ve müşrik kadınlar ile evlenmeleri câiz değildir, haramdır Bu husûsdaki hurmet, şirkin devâmı müddetince devam eder ve şirkin zevâli ile o rtadan kalkar Şirke dâir ba’zı mes’eleler: 1 - Güneşe, aya, yıldızlara ve bunlara benzeyen bir şey’e tapanlar ile Mecûsîler ve buna benzeyen bâtıl dinlere mensûb olanlar ve muattile, zınâdıka , bâtıniyye, ibâhiyye, nusayriyye gibi bâtıl mezheblerin mensûblar ı ile evlenmek câiz değildir 2 - İslâm dîninden irtidâd etmiş mürtedde kadınlar ile evlenmek de hiçbir kimse için câiz değildir, haramdır 3 - Müslümân erkeklerin kitâbiye olan kadınlar ile evlenmeleri mekrûh olarak câizdir Bunlar ile nikâh yapılabilir Fakat bunlar ile evlenmek mahzûrdan hâlî olmadığı için mekrûhdur 10 Not: Bu husûsda şöyle deniliyor: “Kitâbiye ile evlenmek mekrûhdur Çünkü bunda bir takım mahzurlar vardır Kitâbiyelerden doğacak çocukların dînî ve ahlâkî terbiyeleri düşünülmek îcâb eder Bu çocuklar, ehl - i harbin tabiati üzerine neş’et eder Bulundukları muhîtin Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 44 terbiyesini alır Ecneb îlerin ahlâkı ile ahlâklanmış olduklarından babalarının milletine karşı bigâne kalırlar Millî adabdan, islâmî âdet ve adabdan tecrîd etmek müşkîlât doğurur” Semâvî bir dîne ya’nî semâvî kitâblardan birini esâs olarak alan bir dîne inanan gayr - i Müslimler in hepsi de ehl - i kitâb sayılırlar Bunun için bir Müslim, zımmî olan bir kitâbiye ile evlenebileceği gibi harbî olan bir kitâbiye ile de evlenebilir Fakat bir zarûret bulunmadıça bir müslimin, bir kitâbiye ile evlenmemesi evlâdır Hattâ bir müslimin, kit âbiyye - i harbiye ile evlenmesi - zımmî olan bir kitâbiyyeye nazaran daha fazla mazûrlar doğuracağından - te’kîden mekrûh görülmüşdür 4 - Müslümân bir erkek, kitâbiye olan bir zevcesi üzerine Müslümân olan bir kadını ve Müslüman olan zevcesi üzerine de kitâbiy e olan bir kadını nikâh eder ve onunla izdivaçda bulunabilir 5 - Müslümân bir erkeğin nikâhı altında bulunan bir kitâbiye Nasrânî (Hristiyân) iken Yahûdî, Yahûdî iken Nasrânî olsa nikâha te’sîr etmez Fakat Mecûsî, putperest olsa nikâh derhal münfesih olur ve hurmet vukû’ bulur Kadın kocasından da mehir v s isteyemez 6 - Ebeveyninden biri kitâbî, diğeri Mecûsî olan bir çocuk kitâbî hukmündedir 7 - Tevrât ile İncîl ehli olan Hristiyanlar ile Yahûdîlerden başka, Hazreti İbr âhîm ve Şit a s mın sahîfelerine ve Zebûra mensûb olduklarını iddiâ eden gayr - i Müslimler, ehl - i kitâbdan sayılmazlar Çünkü bunların ihtivâ etdiği ahkâm ortada yokdur Bunun içi n bunlar ile evlenmek ve bunların kestiklerini yemek helâl değildir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 45 Not: “Kitâbiye şarap içer, Hınzır eti yer, onu bundan men etmeye zevcinin hakkı yoktur Artık bunlardan çocuklarına da yedirip içirmesi îcâb eder” “Kitâbiye gebe olduğu halde ölürse, bab asına tebean Müslüman sayılan çocuğu ile berâber küffâr mezarlığına gömülmüş olur Bu şekilde yapılan bir nikâh ile gayr - i Müslimlere bir temâyülü îcâb eder ki bu karı koca adabındandır Halbuki bu islâmiyyete muvafık değildir Bununla berâber bir Müslümân kitabiye olan karasını kiliseye gitmekden ve kendi dîninin îcâblarını yapmakdan men edemez Çocuğuna da İslâm terbiyesi vereceği tahmin edilemez Kitâbiye ile evlenmek bir çok mahzûrlardan hâlî olmadığı için mekruh görülmüşdür Hele kitabiye - i harbiye ile evlenmek daha da fazla mahzurlar doğuracağından bu husûsdaki kerâhet daha müekketdir” 7 4 - Lian: Nikâha mâni’ olan husûslardan biri de liandır ki lügatdeki ma’nâsı, iki kişinin birbirine lânetleşmesi demekdir İstılâdaki ma’nâsı ise, afîfe olan zevcesine - zinâ isnâdında - bulunan bir kimse ile, zinâ isnâdında bulunduğu bu zevcesinin, hâkim huzûrunda, usûlüne göre yapacakları dörder şehâdet ile kendi nefislerine lânet ve gazâb ok umalarına denir Buna, mülâane de denir Hâkim huzûrunda bu şehâdet şu şekilde y apılır: Zevcesine zinâ isnâd eden veyâ çocuğunun nesebini kendisinden nefy eden bir kimse, zinâ isnâd etdiği karısı ile 7 - Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 110 Ömer Nasûhi Bilmen Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 46 birlikde hâkimin huzûrunda toplanırlar Evvelâ zevc “Eşhedü billâh, ben bu zevceye zinâ isnâdmda sâdıklardanım” veyâ “ Eşhedü billâh, bu çocuğun nesebini kendimden nefy husûsunda sâdıklardanım” diyerek dört def’a şehâdet eder Beşinci def’ada “ Eğer zinâ isnâdında” veyâ “ çocuğun nesebini nefy husûsunda kâziblerden isem Allâhü Teâlâ’nm lâneti üzerime (üzerine) olsun ” der ve her def’asında da zevcesine işâretde bulunur Bundan sonra da zevce “Eşhedü billâh, bu kocam ban a zinâ isnâdında kâziblerdendir ” veyâ “ Eşhedü billâh, bu kocam çocuğumun nesebini nefy husûsunda kâziblerdendir” diyerek dört defa şehâdet eder Beşinci def ’a da “ Eğer kocamın bana zinâ isnâdı doğru ise” veyâ “ Çocuğumun nes e bini nefy husûsunda sâdıklardan ise Allâhü Teâlâ’nın gazâbı üzerime (üzerine) olsun” diye bed - duâ eder Bundan sonra da hâkim tarafından bunların ayrılmalarına karar verilir ve ayrılırlar Şâyet kadının iffeti zâil olursa veyâ kocası nefsini tekzîb ederse, bu halde lianın hukmü sâkıt olur ve biribirleri ile yeniden evlenebilirler Bu husûs İmâm A’zâm’a göredir İmâm Yûsüf’e göre yeniden evlenmeleri câiz olmaz Lian ile hurmet - i müebbede sâbıt olu r Eimme - i selâse ve Zâhiriyye’nin görüşleri de böyledir (Bu husûs, lian bahsinde daha geniş anlatılmışdır) 5 - Mülk: Mülkün mevcûdiyeti de nikâh yapılmasına muvakkaten mâni’dir Bunun için bir kimse, kendi câriyesini nikâh ederek izdivaçda bulunsa, bu nik âh akdi mu’teber olmaz Çünkü mülk, nikâha mâni’dir ve ondan daha kuvvetlidir Ancak âzad edip huriyyete kavuşturursa onunla evlenmesi câiz olur ve evlenebilir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 47 Hür bir kadın da kendi kölesi ile izdivaçda bulunamaz Ancak kölesini âzad edip hurriyyete kavu şturdukdan sonra onunla evlenmesi câiz olur ve evlenebilirler Not: İslâmiyyet’de başlıca esâret sebebi, ahd ve emân ile himâye altına alınmamış olan bir gayr - i müslimin, bir Müslümân eline geçmesidir 8 6 - Hurre üzerine câriyeyi nikâh Hür bir zevce üzerine câriyeyi nikâh etmek sahih değildir Bunun için bir kimse nikâhı altında hür bir zevcesi varken veyâ boşamış olduğu hür zevcesinin iddet müddeti bitmeden, başkasının câriyesini nikâh edemez Şâyet nikâh ederse bu nikâh bâtıldır Ancak iddet müddeti tamam olunca başkasının câriyesini nikâh edebilir, bu câizdir Fakat câriye üzerine hür bir kadın nikâh câiz ve sahîhdir Böyle bir nikâh yapılabilir Hürriyet, sâhibine bir şeref te’mîn edeceği için, hurre üzerine câriyenin tezevvüç edilmesi, hür olan ka dının ş erefine dokunur ve izzet - i nefsi ni rencîde eder Bu hal ise, karı koca arasındaki husn - i muâşeretin bozulmasına sebeb olur Bunun için câriyenin hurre üzerine nikâh edilmesi câiz görülmemişdir Fakat hürrenin câriye üzerine nikâh edilmesi büyük mahzûrlar d oğurmayacağından bu husûs da câiz görülmüşdür 7 - Üç talâkın vukûu Nikâh yapılmasına muvakkaten mâni’ olan sebeblerden biri de, üç veyâ iki talâkın vukûudur Bunun için bir kimse, bir 8 - Bak: Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 503 Ömer Nasûhi Bilmen Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 48 veyâ iki talâk ile boşadığı hür zevcesini ve bir talâk ile boşadığ ı câriye olan zevcesini gerek iddeti içinde ve gerekse iddeti nihâyet buldukdan sonra tekrar rızâsı ile tezevvüç edebilir Fakat bir kimse, üç talâk ile boşadığı hür zevcesini ve iki talâk ile boşadığı câriye bulunan zevcesini, rızâsı bulunsun bulunmasın, artık bir daha tezevvüç edemez Bu talâklar ister talâk - ı bâin olsun, isterse talâk - ı ric’î olsun müsâvîdir, fark yokdur, derhal hurmet vukû’ bulur Bu şekilde bulunan bir kadına mütallaka - i selâse denir Bu hurmet, şer’î usûlüne göre îzale edilmedikçe dev am eder Eğer izale edilirse devam etmez, hurmet ortadan kalkmış olduğundan izdivaçda bulunulabilir Bu hurmet şu şekilde izale edilebilir: Hür kadınlar hakkında üç, câriyeler hakkında iki talâkın vukûu ile meydana gelen bu hurmet, yalnız ( şer’î tah lîl ) ile izale edilebilir Başka bir şekilde izale edilmez Bunun için üç talâk ile boşanmış olan hür bir kadın veyâ iki talâk ile boşanmış olan bir câriye, iddet müddeti tamam oldukdan sonra, nefsini, başka bir erkeğe meşrû’ bir şekilde - Nikâh ile - teslim edip tekarrüb vukû’ buldukdan sonra, bu ikinci kocası vefât etse veyâ kendisini boşasa, bu ikinci iddet müddetini tamamladıkdan sonra, dilerse evvelki kocası ile izdivaç eder ve evlenebilir Bu halde yeniden nikâh yapılması lâzımdır İkinci kocası vefât e tmemiş olursa veyâ boşanmamış bulunursa, evvelki kocası ile evlenemez Bu husûs artık haram olur 9 9 - Tahlîl usûlü, nikâh ni’metini takdîr edemey enler için ma’nevî bir cezâ’dır Bu husûsda fazla bilgi için ve tahlîlin hıkmet - i teşrîiyyesi için bak: Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 111 Ömer Nasûhi Bilmen Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 49 Tahlîlin şartlan: 1 - Evvelki zevci ile yeniden nikâh akdinin yapılmasının helâl olması için, ikinci koca ile yapılan nikâh muâmelesinin sahîh ve nâfiz bir nikâh olması şartdır Bunun hâricinde şübhe - i nikâh, nikâh - ı fâsit gibi her hangi bir şekilde vuku’ bulacak bir takarrü b ile tahlîl yapılmış olmaz ve bu halde evvelki kocanın yaptığı nikâh da helâl olmaz 2 - Tahlîlde hakîkaten veyâ hu km en duhûl şartdır Bunun için üç talâk ile boşanmış olan hür bir kadın, bir mecbûb ( hayası veyâ zekeri kesilip iktidarsız bırakılmış olan erk ek) ile izdivaç edip de bundan sonra boşansa, evvelki zevcine helâl olmaz Fakat kadın bu mecbûbdan bir çocuk doğurursa, bu halde hu km en tekarrüb vukû’ bulmuş olacağından, boşanırsa evvelki kocası ile nikâh yapıp evlenebilir Çünkü bu halde t ahlîl - i şer’î, hu k m en yapılmış olur 3 - Tahlîl husûsunda, guslü îcâb etdirecek derecede tekarrüb şartdır Fakat ikinci zevcin bâliğ olması şart değildir Mürâhik olması da kâfi gelir Aynı zamanda ikinci kocanın âkil olması ve tekarrüb hâlinde inzâl bulunması da şart değ ildir 4 - Kitâbiyye hakkında kitâbînin tahlîli câizdir Binâen - aleyh Müslümân bir erkek, nikâhı altındaki bir kitâbiyeyi üç talak ile boşasa ve bu kitâbiye kadın da iddeti tamamlanınca bir kitâbî erkek ile izdivaç ve mücâmeatda bulunursa, bundan sonra da o kitâbî erkek vefât etse veyâ kendisini boşasa tekrar evvelki Müslümân olan kocası ile evlenebilir 10 10 - Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 107 - 111 Ömer Nasûhi Bilmen Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 50 8 - Meşrû’ adedi tecâvüz: Meşrû’ olan adedi tecâvüz de nikâha mâni’dir Bunun için bir erkek, birbirinin mahremlerinden olmayan dört kadını nikâhı altında cem’ edebilir Bundan fazlasını cem’ edemez Bunun için nikâhlısı veyâ iddet bekleyen karısı olarak dört zevcesi bulunan bir erkek, artık başka bir kadm ile evlenemez, bu memnû’dur İddet sonunda nikâh ortadan kalkar Fakat bu dört kadından biri öl ür veyâ boşanır da iddet müddeti nihâyet bulursa, başka bir kadm ile evlenebilir, bu câizdir Bununla berâber müslümânlıkda vahdet - i zevce esıldır Bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi pek doğru bir şey’ değildir َ و ا و ُ ط ِ س ْ ق ُ ت � لا َ أ ْ م ُ ت ْ ف ِ خ ْ ن ِ إ ِ ف ْ ْ م َ َ َ َ م َ ت َ ي ْ ل ا ا و ُ ح ِ ك ْ م ُ ك َ ل َ ب م َ ط م َ َ ِ َ ِ ء م َ س ِّ ن لا َ ن َ ع م َ ب ُ ر َ و َ ث َ لا ُ ث َ و َ نَ ْ ث َ َ ج َ َ ا و ُ ل ِ د ْ ع َ ت � لا َ أ ْ م ُ ت ْ ف ِ خ ْ ن ِ إ ْ ت َ ك َ ل َ َ م َ َ ْ و َ أ ً ة َ د ِ ح ا َ و َ َ ْ م ُ ك ُ ْ م َ ْ يْ َ أ ط ا و ُ ل و ُ ع َ ت � لا َ أ َ نَ ْ د َ أ َ ك ِ ل َ ذ ط “ Yetim kızlar hakkında (adâleti yerine getiremeyeceğiniden) korkarsanız, halel olan diğer ka dınlardan ikişer, üçer, dörder o lmak üzere nikâh edin Şâyet ( bu suretle de) adâlet yapamayacağınızdan endişe ederseniz o zaman bir dâne, yâhud mâlik olduğunuz câriye ile (iktifâ edin) Bu (tek zevce vey â câriye) sizin (Hakdan ) eğrilip sapmamanıza daha yakındır” 11 Â yeti de tek bir kadın ile evlenmenin vâcib olduğuna işaret eder Şâyet bir zarûret varsa bir erkek bir, iki, üç veyâ dört kadın ile evlenebilir Fakat bunlar arasında adâlet ve 11 - Nisâ’, 3 Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 51 müsâveât ile hareket etmek şartdır Buna muktedir olamayan bir Müslümân, yalnız bir kadınla iktifâ etmekle me’mûrdur Köle (rakik) olanlar ise, nikâhlarında iki kadından ziyâdesini cem edemezler Bunlardan biri ölür veyâ boşanarak iddeti biterse başka bir kadın ile evlenebilir Bir kimse dörtden fazla kadın ile evlenecek olursa, ilk dört kadının nikâhları sahîh olur Diğerlerinin nik âhları ise bâtıl olur ve onlardan ayrılmak îcâb eder 12    12 - Teaddüdü zevcâtın hıkmeti teşrîiyyesi hakkında bak: Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 118 - 119 Ömer Nasûhi Bilmen Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 52 Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M Mehr İslâm Hukûku’na göre , Müslüman bir erkek ile evlenen bir kadın, mehr n âmı ile bir mala müstehık olur ki bu malı, nikah akdi esnâsında zevcinden alır Aynı zamanda bu mehre, bir hu k û k - i ilâhî de teallûk eder Bunun için mehr, nikâh akdi esnâsında nefy ve iskat edilemez Fakat daha sonra kadın, isterse bu hakkını iskat ederek mehrini zevcine bağışlayabilir Bir müslimin tez evvüc ettiği kadın, kitâbiyye de olsa , yine bir mehre müstehık olur Mehrin miktarı, Hanefî’lere göre, en az on dirhem gümüşdür Bundan yukarısı için muayyen bir miktar yoktur Nikah akdi esnâsında mehrin adının ve miktarının belirtilip tesbit edilmesi ise sünnet ’dir Eğer nikah akdi esnâsında mehr ta’yin edilmez ve adı konulmazsa, o zaman da mehr - i misl lâzım gelir Mehr - i müsemmâ: İki tarafın az veyâ çok olarak tesmiye ve ta’yîn ettikleri mal veyâ kâbil - i mübâdele olan menfaattir Mehr - i misl: Zevcenin babası cihetinden ve olmadığı taktirde bulunduğu şehir halkından akid tarihinde yaş, cemâl, bekâret gibi vasıflarda akran ve emsâli kadınların mehrine denir ki böyle bir akid vâcib olduğundan asl olan da bu mehr - i misildir Mehr - i muaccel: Peşin v erilmesi meşrut olan mehirdir Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 53 Mehr - i müeccel: Daha sonra verilmesi meşrut olan mehirdir ki muayyen bir müddet zikr edilmemiş ise vefât veyâ talâk hâlinde teaccül eder , (hemen verilmesi lâzım gelir) Bir mehrin tamamı müeccel olabileceği gibi bir kısmı da müeccel olabilir 13    13 - Mehr hakkında fazla bilgi için bak: Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 115 - 152 Ömer Nasûhi Bilmen Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 54 D Ö R D N C Ü B Ö L Ü M Müfârekât, Talâk, Fesh - i nikâh Müfâ rek a t : Lügatde iki şey’in, iki kişinin birbirinden ayrılması ma’nâsınadır Fıkıh istılahında ise, zevciyât râbıtasının çözülmesi ile zevc ile zevcenin birbirinden ayrılması demektir ki cem’i, müfârekât’dir Zevc ile zevcenin birbirinden ayrılması ise, ya talâk il e veyâ fesh - i nikâh ile vukû ’ bulur Bunun için mufârekat ta’bîri, hem talak, hem de fesh - i nikâh anlamında kullanılır Talâk : Lügatde, boşanmak, hissî veyâ ma’nevî bir kayıtdan kurtulmak ma’nâsınadır Fıkıh istılâhında ise, nikâh akdini, nikâhla ilgili özel lâfızlar ile fi’l - hâl veyâ fi’l - meâl ref ve izale etmek demektir Tatlik: zevceyi boşamak, aradaki zevciyyet bağını usulü dairesinde izale etmekdir Talâ k - ı ric’î: Zevceye tekarrübden sonra vâki olan, sarahaten veyâ işâreten üç adedine veyâ bir i’vaza (karşılık olarak verilen bir şey’e) mukârin olmayan , ayrılmaya delâlet eden bir vasıf ile vasıflanmayan ve bir şey’e teşbih edilmiş bulu nmayan talâkdır Ric’at (Rücû’): Lügatde bir şey’i redd etmek, geri dönmek ve döndürmek ma’nâsınadır Fıkıh istılâhında ise, Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 55 Talâk - ı ric’î’den sonra idded içinde henüz devam eden nikâhı n , kavlen veyâ fiilen , devam etmesini dilemektir ki böyle b ir halde zevciyyet rabıtası ibkâ’ ve id âme edilmiş olur Ric’at - i kavliyye : Nikâh ile ilgili özel lâfızlardan biri ile yapılan rücû’dur Bu lâfızlar, ya sarih olur veyâ kinâî olur “Sana müracaat ettim”, “Sen benim zevcemsin” denilmesi gibi Ric’at - i fiiliyye: Hane fî’lere göre hürmet - i müsâhere’yi îcâb eden fiillerden birisi ile vukû’ bulan rücû’dur Talak - ı ric’î’den sonra idded içinde vukû’ bulacak tekarrüb veyâ şehvetle muâneka gibi Talâk - ı bâin: Zevceye tekarrübden evvel vâki’ olan veyâ sarih bir lâfız ile yapı lıp da sarahaten veyâ işâreten üç adedine veyâ bir i’vâza mukârin bulunan veyâ beynûnete ( ayrılığa ) delâlet eden bir vasıf ile tavsif veyâ bir şey’e teşbih olunan talâk’dır Beynûnet - i suğra: Bir veyâ iki talâk - ı bâin ile vücûde gelen ayrılıktır Bey nûnet - i kübrâ: Üç talâk ile vücûde gelen ayrılıktır Talâk’ın adedi : Talâk’ın adedi, hurreler hakkında üç, câriyeler hakkında ikidir Bunun için bir erkek, hür olan zevcesini müteferrikan veyâ müctemian üç talâk ile, câriye olan zevcesini de iki talâk ile boşayabilir Üçden ziyâde yapılan talâklar ile yalnız üç talâk vâki’ olur, diğerlerine itibar edilmez Meselâ, bir kimse zevcesine “Seni üçden dokuza kadar boşadım” veyâ “Sen benden yüz talâk ile boş ol” dese, bununl a yalnız üç talâ k tahakkuk eder Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 56 Fesh - i nikâh : Lügatde, bir şey’i elden atmak, bir akdi ve ahdi bozmak, bir organı yerinden ayırmak gibi ma’nâları ifâde eder Fıkıh ıstılâhında ise, zevcin sebebiyeti olmaksızın yalnız zevce tarafından vukû’una sebebiyyet v erilen, yâhud zevc tarafından vukû’ bulmakla berâber aynı sebebin zevce tarafından da vukû’u mümkün olan müfârekat (ayrılık ) dır 14    14 - Müfârekât, Talâk ve Fesh - i nikâh hakkında fazla bilgi içn bak: Hukuk - i İslâmiyye ve Istılâhât - i Fıkhiyye Kâmûsu, C 2 ss 174 - 267 Ömer Nasûhi Bilmen Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 57 F İ H R İ S T Münâkehât (Nikâh akdi mes’elelerine âit hükümler) B İ R İ N C İ B Ö L Ü M Nikâh ve Nikâha âit hukümler 3 Nişanlanma 3 Nişanlanmaya dâir ba’zı mes’eleler 4 Nikâh’ın ta’rîfi ve mâhiyeti 6 Nikâhın rüknü 7 Nikâhın sıhhatinin şartlan 8 Nikâhın nev’îleri 13 1 - Sahîh nikâh 13 2 - Fâsid nikâh 13 3 - Bâtıl nikâhlar 14 Sahîh nikâhların hükümleri 15 Fâsid nikâhların hükümleri 17 Mehr - i müsemmâ: 17 Mehr - i misil 17 Mehr - i muaccel 17 Mehr - i müe ccel 17 Bâtıl nikâhların hükümleri 18 Şarta veyâ izâfete mükârin nikâhlar 19 İ K İ N C İ B Ö L Ü M Muharremât 24 (Nikâhları haram olan kadınlar) 24 Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 58 A - Nikâhın müebbeden haram olmasını îcâb etdiren sebebler 24 1 - Karâbet - i nesebiyye 24 2 - Rezâ veyâ süt 24 3 - Sihriyyet veyâ müsâharet 24 B - Nikâhın muvakkaten haram olmasını îcâb etdiren sebebler 24 1 - Hakku’l - gayr, 24 2 - Mehârimin aralarını cem’, 24 3 - Şirk, 24 4 - Lian, 24 5 - Mülk, 24 6 - Hurre üzerine câriyeyi tezevvüc, 24 7 - Üç talâkın vukûu, 24 8 - Meşru’ adede tecâvüz 24 A - 1 - Karâbet - i nesebiyye ile hürmet 25 2 - Rezâ veyâ süt 26 3 - Sihriyyet veyâ müsâheret 36 B - 1 - Hakku’l - gayr: 38 2 - Mehârimin aralarını cem’: 39 3 - Şirk: 43 4 - Lian: 45 5 - Mülk: 6 6 - Hurre üzerine câriyeyi nikâh 47 7 - Üç talâkın vukuu 47 8 - Meşrû’ adedi tecâvüz: 50 Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M Mehr 52 Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 59 D Ö R D N C Ü B Ö L Ü M Müfârekât, Talâk, Fesh - i nikâh 54 Müfârekat: 54 Talâk 54 Fesh - i nikâh: 56 F İ H R İ S T 57    Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 60 Nikâh akdi mes’elelerine âit hukümler 61 ً ة َ ف ي ِ ل َ خ ِ ض ْ ر َ لا ْ ا ِ فِ ٌ ل ِ ع َ م ج ِّ نَ ِ ا ِ ة َ ك ِ ئ َ ل َ م ْ ل ِ ل َ ك � ب َ ر َ ل َ م ق ْ ذ ِ ا َ و ط "Hani, Rabb'in meleklere: Ben yerde muhakkak bir halîfe yapacağım (yaratacağım) demişdi" 15 "Öyle bir hal îfe yapacağım , öyle bir halîfe ta'yîn edec eğim ki ona kendi irâdemden irâde, kendi kudretimden kudret, kendi sıfatımdan ba'zı selâhıyyetler vereceğim Bu sûretle de o, bana izâfeten, bana niyâbeten (bana vekâleten) mahlûk âtım üzerinde bir takım tasarr ufâta sâhip olacak, benim n âmım a ahk âmımı icr â ve t enfîz edecek; fakat o bu hususda asîl olmayacak, kendi z âtı ve şahsı n âmına bi'l - asâle icr âyı ahk âm edece k değil, a ncak benim bir nâibim (benim bir vekîlim), bir kalfam olacak, kendi hür irâdesi ile benim irâdelerimi, benim emirlerimi, benim kân ûnlarımı tatbîke me'mûr bulunacak, sonra onun ark asından gelenler ve ona halef olarak aynı vazîfeyi icrâ edecek olanlar bulunacakdır" 16 Bunun için de, َ و ْ ع َ ب َ ق ْ و َ َ ْ م ُ ك َ ض ْ ع َ ب َ ع َ َ َ ر َ و ِ ض ْ ر َ لا ْ ا ِ فِ َ ف ِ ئ لآ َ خ ْ م ُ ك َ ل َ ع َ ج ى ِ ذ � ل ا َ و ُ ه ِ فِ ْ م ُ ك َ و ُ ل ْ ب َ ي ِ ل ٍ ت َ م ج َ ر َ د ٍ ض َ م َ ْ م ُ ك ي َ ت آ ط ِ ب َ م ق ِ ع ْ ل ا ُ ع ي ِ ر َ س � ك � ب َ ر � ن ِ ا ط ٌ م ي ِ ح َ ر ٌ ر ُ و ف َ غ َ ل ُ ه � ْ ِ ا َ و "O sizi yer yüzünün halîfeleri yapan, s izi, size verdiği şey'lerde , imtihâna çekmek için kiminizi derecelerle ki minizin üstüne çıkarandır Şübhe yok ki Rabb'in, (isyankâr olanlar hakkında) cez âsı pek çab uk olandır ve muhakkak k i O, (itâatkâr olanlar hakkında da) Ğaf ûr ve Rahîm'dir" 17 ً لا َ م َ ع ُ ن َ س ْ ح َ ا ْ م ُ ك � ي َ ا ْ م ُ ك َ و ُ ل ْ ب َ ي ِ ل َ ة و َ ي َ ْ لْ ا َ و َ ت ْ و َ م ْ ل ا َ ق َ ل َ خ ى ِ ذ � ل َ ا ط ُ ر ُ و ف َ غ ْ ل ا ُ ز ي ِ ز َ ع ْ ل ا َ و ُ ه َ و لا “O, hangin izin daha güzel amel (ve hareket) de bulunacağını imtihân etmek için, (halîfelik vasfına sâhib olup olmadığınız husûsunda sizi denemek için), ölümü de, dirimi de takdîr eden ve yaratandır O, (kendisine isyân edenlerden intikam almakda) Gâlib - i mutlak’dır (Kendisine tevbe ile yönelip teslîm olanlar hakkında da) Gafûr’dur (bağışlayıcıdır) ” 18 َ و ي ِ ذ � ل ا َ و ُ ه َ خ َ ن َ م ك َ و ٍ م م � ي َ ا ِ ة � ت ِ س ِ ف َ ض ْ ر َ لا ْ ا َ و ِ ت ا َ و َ م � س لا َ ق َ ل ُ ن َ س ْ ح َ ا ْ م ُ ك � ي َ ا ْ م ُ ك َ و ُ ل ْ ب َ ي ِ ل ِ ء م َ م ْ ل ا َ ل َ ع ُ ه ُ ش ْ ر َ ع ً لا َ م َ ع ط “O, hanginizin ameli ( hal ve hareketi) daha güzel olduğu (husûsunda) sizi imtihana çekmek için, (halîfelik vasfına sâhib olup olmadığınız husûsunda sizi denemek için), gökleri ve yeri altı günde yaratandır (Bundan evvel ise) Arş’ı, su üstünde idi” 19 15 - Bakara, 30 16 - Hak Dîni Kur'ân Dili Türkçe Tefsir,C 1 ss 299 Elmalılı M Hamdi Yazır 17 - En'âm, 165 18 - Mülk, 2 19 - Hûd, 7